Zrrrrr telefon çalar.
Can: Efendim?
Ben: Can sen beni aradın, ben efendim! (bunu hep yapıyor)
Can: Hıhıhı evet, nasılsın anne?
Ben: İyiyim canım, ne yapıyorsun?
Can: Su balonlarının dolmasını bekliyorum. Çok balon var ama hepsini doldurunca fırlatacağım ve her yer su olacak.
Ben: Ohh çok eğlenceliymiş, bu sıcakta iyi gider.
Can: Hıhıhı. İşlerin çok uğraştırıyor mu?
Ben: Hayır tatlım, uğraştırmıyor, normal.
Can: İyi, eee ne yapıyorsun, yeni haberler neler?
Ben: Şu sertifikanın ilk aşamasını bitirdim. Bir de o eğitimde asistan olacağım, çok sevindim.
Can: Aaa ne güzeell, bir gün en başları da olacaksın o zaman (asistanlığı yeterli görmedi, hedef koyuyor bana).
Ben: Hahaha evet, neden olmasın?
Can: Sen beni bile hallediyorsun, onları rahat rahat halledersin?
Ben: Hahaha, nasıl hallediyorum seni yahu?
Can: E hayatta yapmayacağım şeylere ikna ediyorsun ya, sen becerirsin (iyi bir şey mi dedi?)
Ben: Sağol Can:)
Can: Az kaldı tatile, kocaman tatil sonra da seninle beraber kalacağız değil mi?
Ben: Evet, gezeriz buraya döndüğümüzde iki gün beraberiz.
Can: Taksim'e gideriz. Sen kedili bir şeyler alırsın yine. Ben de sana o kedili şeyleri bulacağın dükkanları bulurum.
Ben: Evet, sen tespit edersin en bulunmayacak dükkanı, ben de alırım.
Can: Çok özledim seni.
Ben: Ben de seni canım benim, az kaldı.
Can: Tamam, benim balonlarım doluyor, hoşçakall...
37 yorum:
hahahaha anasının oğlu :D Allah bağışlasın çok tatlı
Buyrun bu da benimki ile dün akşam gece birde yapılan telefon konuşması:
Deniz:Babbaeeaa..
Ben:he babacım..
Deniz:Ç.şamba günü geliyorsun değil mi? bak gel ama mutlaka.
Ben:tamam kızım geliyorum dedim ya.
Deniz:Babbaeeaa araba ile gel ama.
Ben:Evladım hava sıcak, arabada klima yok yazık değil mi bana.
Deniz: Ya bi şey olmaz camları açarsın.
Ben: evladım, alt tarafı sizin evin bir kilometre ötesinde denize giricez.
Deniz: Olur mu yaa. Kipaya da gidicez.
Ben : O niye?
Deniz: Yaa parmak arası terlik alacaksın. Yüzücü mayosu bir de. Sonra tişört diyordum yaa.
Ben: Kızım, kolayı var. Ben sana parayı yollayayım sen annenle git al. sana ben değil, para lazım.
(annesinin sesi geliyor. Mayosu vaarr.Aldım ben ona.)
Deniz: Ya baba öff yaaBoşver sen annemi yüzücü mayosu değil oo.. Hem, sonra madoya gitmicez mi? Orası uzak.
Ben: Uzak dediğin 10 dk yürüyerek.
Deniz: Ya sen araba ile gellll.
Ben: .....
Ve diyalog sanırım alınacak ürünlerin değişmiş hali ile, ağustos sonuna kadar her haftasonu tekrarlanacak.:))
cute, iyi bir şey mi dedin:))
Avram, ahanda model iki. kızların durum başka tabii. Can bisiklet pompası falan istiyor ağırlıklı:) Ama arabayla gideceksin değil mi:))
valla hiç niyetim yoktu ama.. akçayda vermek zorund akalacağım taksi parasını düşününce.. camları açmak daha akıllıca geldi.:))) Yoksa, akşam dönüşü öldürüyor İzmir'e. 200 git 200 gel. bu sıcakta.İnsanım yahu..:))
Vee Deniz'in zaferi:))
Eşşek sıpası.:))) O diil de.. Şimdi bu gidecek havuzda birileri ile oynayacak. İlla ki biri oğlan olacak. Ben uyuz olucam.. Dövsem mi oğlanı diye aklımdan geçecek. Terese ters ters bakıcam.. Offf offff..
Delirmiş baba sendromu:) Sakin, bayıltma kızı, rahat ver:)
Ben senin oğlanı acayip sevdim. CHe beresi mi var onda:)))
Valla höpürsek de, köpürsek de ses etmiyoruz.
Evet:) E tanıştıralım, havuzda oynarlar:))
Ses mes etmee, ne güzel arkadaş olsun kızlarla da oğlanlarla da.
Hey allahım.. Blogların analarına döndm ben... Sıcağın etkisi. Bi de düğünün.:) Konuyu kapatıyorum. bu kadar.:))
Ben: Sesini duymak istemiştim kızım. nasılsın?
Begüm: İyiyim annecim. Sesini duymak güzeldi...(içim erir...)I love you mummy!
Ben: I love you tatlım.
Begüm: Hayır anne, öyle değil!
Ben: ay, pardon ya. I love you too honey! (onun cümlesinin karşılığı mutlaka bu olmalı.. neden? çünkü kafiyeli!)
kuzu bunlar işte, tam yemelik!
ya hem nasıl yemelik. Kızların cilvesi bambaşka ama.
anammmm tam yemelik yazacaktım benden önce davranmış biri, ama bendee yerimki, hemde pek severim bu can ismini, yakışıklı olur bu Can'lar
serseri bu ya! :)
Marla, bayılıyor öpülmeye, hemen sırnaşır kedi gibi, hele de kızlar öperse:) öp yani, raad ol:)
Nursel, annesi olmasam piç diyeceğim:)
İyi bişey dedim yahu annesi gibi tatlı demek istedim :D Çok imreniyorum size çok yok böyle tatlı bir veletim :D
asli cokk afacan bu çok seker. yanında değil mi ama merak ettim istersen cevaplamayabilirsin tabi. (meraklı hatun modeli)
cute:)) olacaaak, dinle beni sen.
femme fatale:)) yok yazlıkta, ondan özlem dolu telefon görüşmesi yoksa kesin bir şey ister kapatırdı çat diye:))
avram, mazeretlerin çok yerinde ama:)
Davetiye: Merhabalar;
Küçük reklamdan ne çıkar demeyin! Yeni kurduğum sayfama davetli olduğunuzu En güzel şekilde ağırlanacağınızı söylemek isterim. Ücretsiz reklam vermek için lütfen sayfamı ziyaret edin!
Teşekkürler… BlogReklam.Tk
Sayfa Linki: http://www.blogreklam.tk/2011/07/reklam.html
Hep birlikte yaşlanın isterim. :)
Yaaa bende yazcamm bana ne yaa..
Ben: Merhaba şekerim nasılsın.
Ceren: İyiyim..
Telefonda bir müddet sessizlik..
Ben : Eee daha daha nasılsın, neler yaptın bugün
Ceren: İyi, bişey yapmadım..Nöbete kalcanmı..
Ben: Bilmiyorum akşam belli olur..
Ceren: iyi haber ver o zaman..
Ben: Tamam hadi görüşürüz.
Ceren telefonu kapadı bile..
Bizim işten iletişimimiz bu şeklide..:):)
Evdeyken:
Ben: Annişkoomm..Miniş kızıım,fıstığımm Bu arada sıkıştırıyorum ısırıyorum falan..:):)
Ceren: Öff anne yaa yapma..
Bi gün cereni işe götürmüştüm, kendimi kaptırmışım evdeki gibi seviyorum falan..Milletin çok tuhafına gitmişti..Benim o hallerim acayip enteresan gelmişti..Farklı iki kişilik gibi..ÖÖÖle işte ..Yarına ne yemek yapacağımıda anlatmak istedim ama daha fazla saçmalamıyım ben..iyi akşamlar:):):)
Yerim ;)
anaokulundan minik bi hikaye :)
öğretmen sınıfı talan eden öğrencilerin hepsini problemi konuşmak için masaya çağırır sandalyelere oturtur.
çocuklara, sınıfta onları rahatsız eden bir şey olup olmadığını sorar. çocukların kimisi var der kimisi yok der ancak içlerinden biri sadece susar ve izler.
öğretmen öğrencilere, oyuncakları nasıl kullanmaları konusunda konuşurken DURU ayağa kalkar ve;
"öğretmenim yeter artık şimdi konuşma sırası bende. sustum sustum ama yeter artık, evde annem babam burda da siz karışıyorsunuz. ne biçim öğretmensiniz oyun oynamamıza izin vermiyorsunuz"
arada öğretmen çocuğu susturmaya çalışır ancak DURU devam eder;
"beni susturmayın susmuyorum, ben öğretmen olunca bunların hepsini sorucam size, ben de o zaman size oyuncak vermicem. yeter artık yeter aaaaa çok sinirleniyorum ama" diyerek sandalyesine oturur :))))
Muhabbetinizi sevsinler sizin :)
fonda che, şapkada che :)
bayılırım muzur çocuklara. su balonları ha :)
Anasının oğlu :)))))
ne tatlı yahu, annesini de özlermiş :))) çok tatlısınız ama :)
Oyyy balım benim :) yazlığa mı gönderdin, allah kavuştursun :)
çocuğunda mı vardı senin? neler öğreniyorum.
bu arada blogumu taşımak zorunda kaldım. haberin olsun istedim
sophie, ne kadar güzel bir dilek, dilerim öyle olur.
hayatın süs payı, ceren senden daha akıllı yani:)) yemeği de yaz da iştahımız açılsın ohh
öküz, öper:)
pınar, ama haklı değil mi? :)
A-H, sorma hiç:)
küçük mucizem, sahne tasarlamış babasının teyzesi:))
Syrakusa, hih evet:)
Sibel, evet ya çok özleştikk
Eliza'm, evet yazlık keyfinde abi:)
patrick, valla kocaman var:) taşındım ben de yeni bloguna
Ilk defa goruyorummmm. Amanin ne tatli oglun varmis senin. Beresi de var. Annesine kedili dukkan da ararmis. Opersin benim icin.
Didem sagol;) bugun yine tlefonda taksim yapalim kesin, diye teyitlesiyor;)
Hahaha.. Otobüsle gittim.:)))
Ayrılırken son muhabbet:
Deniz: Ya baba, şu benim biriken aylıkları alsam unutmadan.
Ben: Elbette hemen vereyim; aöma unutmadan ben de bugünün faturasını çıkarayım.
Deniz: ya tamam, kalsın boşver haftaya geldiğinde verirsin.
Ben: :D:D:D:D
Daha da tamamdır başka not ve bilgi yok.
oy oy oy nasilda tatli ya =) iyi anlasiyosunuz yani =) ne guzel ya. cok akilli. Allah korusun sizleri
hahaha ! hiç şaşırmadım Senin oğlun! :)) yerim ben ikinizi :))
Yorum Gönder