25 Haz 2010

İç Huzuru


İçim huzurluyken ne de tatlı oluyorum.
Her gün yağmur yağıyor ama sabah yataktan mutlu kalkıyorum. Gri gökyüzünü, normal bir doğa olayı olarak karşılıyorum.

Korkularım gitmiş gibi. Gitmeyenler için telkinle kendimi sakinleştiriyorum.
Ayrıntılarla mutlu olup, ayrıntılardan mutlu olanları görüp, seviniyorum.

İçimde bir şeyler yerine oturuyor gibi hissedip, yıllardır dillendirmediğim şeyleri, olayın failleri ile konuşup, içimi temizliyorum. İç temizlenince dış da ferahlıyor, konuşulan konular değişiyor.
Bir şey değişiyor, her şey değişiyor.

Typical: İngilizce "genel" anlamına geliyor (türüne özgü, örnek).
Typical'ın Türkçe okunuşu: Tipikıl.

Tipi kıl; sinir bozucu, gıcık diye tanımlanırsa; "genel olan kıl olandır" diye bir akıl yürütme yapabilirim.

Genele uymak istemiyorum.
Canım bugün durmadan deli deli kahkaha atmak istiyorsa; yargılanmadan, burada bu yapılmaz ama, bakışlarına maruz kalmadan, keh keh gülmek istiyorum.
Tipikıl olan ben değilim.

Ben ayrık otu olarak mutluysam; öyle kalmak istiyorum.

Genel ve uyumlu yeşil çimenlerin arasında duruyorum.Yabani otları ayıklayan bahçıvan benden uzak dursun, istiyorum.
En büyük korkum o pis bahçıvanın beni koparması değil!
En büyük korkum o uslu çimenlerden biri olmak.

Hepimiz bir arada mutlu mutlu yaşayabiliriz.
Yeter ki; yağmur yağsın, bahçıvan doğru zamanda toprağa baksın.
Gerisini bize bıraksın.

En fazla bahçenin kenarına geçip, portatif sandalyesini açıp; otursun ve bir sigara yaksın!


Görsel: Ellis Nadler - Tiny Head Driver

13 yorum:

Öküzün Önde Gideni dedi ki...

Bir haller olmuş Aslı'ya :)
Bu ne özgür kızcılıktır, bu ne vurdum duymazcılıktır, bu ne dünya yansa tınnnncılıktır:) hayırdır?

aslı hayvanı dedi ki...

yazı güzel de esas bu blog arkadaşlığı tuhaf bir şeymiş günnük. adaş bir iki gün yazmayınca merak ettim, 'n'oldu hatunun başına bişey mi geldi acep' diye. mecbur sanki garibim her gün yazı post etmeye. ben de annesiyim sanki.
n'oluyo be! :D

Sokak Kedisi dedi ki...

İlk üç kontenjanından dalayım ben de meseleye hemen :))

Huzurun da mutluluğun da uzun soluklu olsun kuzum, gerçi bizim gelgitlere dayanabilecek huzur daha var olmadı ama :)))

Ben de pek keyifliyim bu ara, dilimi ısırayım tabii ;)

İyi haftasonları hepinize :)

A-H dedi ki...

Asli nasil bu hale geldin bir anlatsana bizde uygulayalim :)

Yazinin basligini gorunce aklima Kungfu Panda geldi :) orada bir sahne var, rahatsiz kungfu hocasi pandanin yaptiklarindan cildirinca meditasyon yapip surekli "inner peace... inner peace..." diye sayikliyor, iste ben o sahnede hep kendimi buluyorum nedense :))

bad-ı saba dedi ki...

polyanna gene aslılarda mısın?:)) iyi iyi sevindim buna senin ruh halini güzel görmek hoş:)benim ki şu sıralar inişli çıkışlı:)

Adsız dedi ki...

Ne içtin Aslı ? Bana da gönderiver :)) Güzel ruh durumu sevdim :)

Aslısın dedi ki...

öküz: aman pek güzelmiş, oh oh :))

aslı hayvanı: :)) buna pek güldüm işte. duygusallaştım bir anda ama hemen silkindim hadi len dedim ama korkma :))

sokak kedisi: amanın ısır, zira bu ruh hali pek sevimli :))

A-H: inner peace budur işte olay, oldu bir kere, yöntemi bir bilsem, köşe olurum zaten :))

bad-ı saba: özledim seni, in, çık gel artık, yeter.

Syrakusa: iki tutam dereotu, üç tane kurbağa gözü :))) amaan ne bulursam içtim, pek hoş pek hoş :))

Adsız dedi ki...

Ne güzel olmuşsun sen yaa :))
Bayılırım yabani otlara:)

İst

Aslısın dedi ki...

:)) İstanbul, ben de sana :)

Beyaz dedi ki...

Aslı güzel olmuş, iyi olmuş bence...
Mutlu olmak, vurdumduymaz olmak yakışmış Aslı'ya.... :)

Eliza Doolittle dedi ki...

Tipikıl süperr :)
Yazışamaz yorumlaşamaz olduk ona yanarım yahuu...Güncelledim blogu da ama hala giremeyenlerden misiniz acebağ cicim?

Aslısın dedi ki...

Beyaz, heheh sağol, hala öyleyim, hiç bu kadar uzun sürmemişti :))

Eliza'm: ya hayır ya olmuyor, deniyorum hep, şimdi yine denedim giremiyorum ya :(

Eliza Doolittle dedi ki...

Ay vallahi deli oluciim...neyse, kahpe kader..ben seni okurum, sen beni t24den okursun, ozlesir ve bi gun kavusuruz!!