In your journal, write down your greatest fears around money, and see what comes up. If emotions surface, as they undoubtedly will, let them come. Really feel your feelings, without judgment. They'll give you valuable information.
"In all realms of life it takes courage to stretch your limits, express your power, and fulfill your potential; it’s no different in the financial realm. In a buy-now, consume-now culture like ours, it takes courage to make the decisions today that may make us rich tomorrow. It takes courage to face up to the facts of old age and mortality and to prepare for them. It also takes courage to live generously, regardless of your financial state of affairs. ...It takes courage to ask for what you want. And it takes courage to live honestly, wisely, true to yourself ...and true to your desire for more."
Para Seni Nasıl Korkutuyor?
Parayla ilgili en büyük korkunu yaz ve bak bakalım ne çıkıyor ortaya? Duyguların su üstüne çıkacaktır, bırak çıksınlar ve o sırada ne hissediyorsan hisset, o duyguları yaşamak için kendine izin ver. Yargılarının devreye girmesine izin vermezsen; bu duygular sana gerçekten değerli bilgiler sunacak.
Yaşamın her alanında limitlerini zorlamak, gücünü göstermek, potansiyelini tamamıyle ortaya çıkarmak cesaret ister. Aynı şey finansal alanlarda da böyledir. Bugünkü gibi şimdi al, hemen harca, hemen tüket kültüründe yaşarken; yarın bizi zengin yapabilecek kararlar almaya çalışmak da cesaret gerektirir.
Finansal durumun ne olursa olsun cömertçe yaşamak, yaşlanacağın zamanlar için hazırlık yapmak, ne istediğini söyleyebilmek de cesaret ister. Ve en çok cesaret isteyen de dürüstçe, bilgece, kendini kandırmadan, daha fazlasını arzu ettiğini kendine söyleyebilerek yaşayabilmektir.
Parayla ilgili en büyük korkum ne?
Alıştığım düzenin bir anda bozulması. Aslında bir anda bozulmasının yanısıra; vereceğim bir karar, yapacağım bir hareketle bozulması ve parasız kalmak. O boşluk duygusu.
İnancım ne?
Para zaten fazladan bana gelmez. Yettiği kadar gelir. Fazlası beni bulmaz. Çekilişlerde, şans oyunlarında da büyük hediye bana çıkmaz. Hep başkalarına çıkar. Zaten piyango bileti de almam bile.
Para aslında pis bir şey. Sevmiyorum her şeyi onun yönetiyor olmasını. İnsanlar her şeyi yapıyorlar onun için. Her türlü kötülük onun verdiği gücü elde tutma çabasından geliyor.
Ona sahip olan nice görmemiş, şans eseri insan olarak doğmuş yaratık, toplum içinde adam yerine konuyor.
Paranın Nesi İyi?
İstediğime sahip olmamı sağlar. Endişelenmek zorunda kalmam. Aslında pis bir şey değil para. Bilgi gibi bir şey. İşine yarar. Sen nasıl bir insan isen onu da öyle kullanırsın. O bir araç.
Ya da verdiğin bir hizmetin karşılığında aldığın şey. Verdiğin hizmet senin değerlerine uyuyorsa, yaparken keyif alıyorsan, yaparken birşeyler öğrenip, heyecanlanıyorsan; o zaman para kazanmanın nesi kötü?
Ben hep paraya bedelini ödediğin bir şey gibi bakıyorum. Oysa para illa kötü bir şeyin bedeli olmak zorunda değil ki... Bu beni işimi sevmeme nedenlerime kadar götürebilir. "Para öyle kötü bir şey ki onu kazanmak için yaptığım şeyi seviyor olamam" demiş olabilir miyim kendime?
Ben işi sevmeye başladıktan sonra başıma gelen olumlu şeyleri düşündüğümde eğer eğitim vermeye devam edersem; kazandığım para da artacak. Hem de zevk alarak yaptığım ve yapmaktan gurur duyduğum birşey sayesinde. O para hiç de kötü, pis bir şey değil. Hak ettiğim ve aldığım güzel bir şey olacak. Önce ödül olacak yazmıştım ama ödül değil ki; yaptığım şeyin karşılığı. Paraya böyle güçlü anlamlar yüklediğimde aslında yargılarımla düşünüyorum hala.
Bir şey yapıyorum ve karşılığını alıyorum bu kadar.
Bu konuda yazma sebebim sadece yukarıdaki alıntı değil. Hatta eğer birazdan anlatacağım şeyi yaşamamış olsaydım; yukarıdaki alıntının başlığını görür ve direkt silerdim. Para ile ilgili geyik bir mesaj diye.
Koçluk eğitimleri sırasında birisi bana Bereket eğitimleri verdiğini söyledi. Ben de içimden "o ne be?" diye düşündüm ama dışımdan "nasıl bir eğitim o?" dediğimde bana açıkladı: "Paraya nasıl yaklaştıkları; insanların yetiştirilme şeklinden, ailesinden, deneyimlerinden edindiği bir şey. Bu yaklaşım da onların nasıl ve ne kadar para kazanacağını belirliyor".
O zaman, benim parayla hep bir sorunum oldu. Hatta bazen Can'a da "para konuşmayı sevmiyorum, bana anlatma sürekli gördüğün şeylerin fiyatını, nasıl para biriktireceğini" diyorum.
Çocuğu da kendime benzetecekmişim neredeyse. Neyse artık en azından yorum yapmıyorum. Sorunu çözersem ona da nasıl aktaracağıma karar veririm.
Foto: floridamortgageblogger.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder