Değişik bir sürece girdim, sanırım. Hayata biraz daha farklı baktığımı hissediyorum. Nasıl mı?Bilmiyorum aslında, ondan kafam karışık dedim ya.
Sürekli hayatımdan şikayet eder halim gitti, olduğum yerde, ulaşmayı istediğim şeyi bulur gibi oluyorum. Hiç yapamadığımı söylediğim birşeydi bu, yani büyük bir aşama benim için diyebilirim.
Ne istediğimi biliyorum demek için biraz erken ama en azından kafamda bir şeyler şekilleniyor gibi.Buna bağlı olarak kafam daha çok çalışmaya başladı, sürekli önüme koyduğum engeller kalkıyor sanki birer birer.
Bu da insanı daha üretken yapıyormuş. Henüz hayata geçen bir şey yok ama aklımın bu yönde çalışması bile bence büyük bir aşama. Bu yaşadıklarımı 1-2 arkadaşımla paylaştım ve bu arkadaşlarımdan biri bu yazıyı okuyacağı için dikkatli olmaya çalışıyorum, beni yargılar mı, ne düşünür diye. Kendimi ifade etmekte zorlanıyorum bu açıdan.
Bu arkadaşıma nottu, beni yargılama, dur bir dakika belki birşeyleri değiştiririm, diye.
Eskiden kişisel gelişim ile ilgili kitaplar, eğitimler bana çok ama çok geyik gelirdi, "ben bunları zaten biliyorum, okudum ben bunun okulunu, hikaye anlatıyorsunuz, ben bunları biliyorum ama uygulamayamıyorum" derdim.
Şimdi şu noktadayım, ben bunları istersem uygulayabilirim. Aslında oradan neyi alıp almayacağıma karar vermek üzerine düşünüp, nasıl uygulayacağıma biraz kafa yorsam, birşeyleri değiştirebilirim.
Şimdi ben daha mı geyik oldum? Eski kafam böyle derdi bana. Hayır sadece kendime yardımcı olmaya çalışıyorum.
Ben inanıyorum bu değişiklik olumlu bir şey, beni bir yere götürecek.Bazı şeyleri sadece biliyor olmak yetmiyor, bundan bir anlam çıkarıp, hayatın bir köşesinden başlayıp, uygulamaya geçirmek asıl mesele.Ben bu noktadayım, kafam karışık olabilir ama bu da gerekli, "amaaan bunlar boş, birşeye de yaramıyor, boşver sen" demek beni bir yere götürmedi.
1 yorum:
3 yorum:
Adsız dedi ki...
18 Nisan Cuma 14:15
Yargılayacak 1-2 nin biri miyim bilmiyorum. Kaç kişiyiz toplamda onu da bilmiyorum. Aslında biliyorum çünkü bugüne kadar olan çoğu insanı dinleyişimde yargısız olmaya özen gösterdim demiyeceğim. Eğer kafam daha çok çalışsaydı yargılayabilrdim. Her insanın kendince haklı bir yönü vardır diye dinleyince mantıklı geliyor anlattıkları..Neyse konu bu değildi dağıldım yine
Bu iş bloga karşı blog olmaya başladı. İyi ki benim blogum yok Burada konuları sadece ben belirlemiyorum Hazır gelen konu üzerinde düşünmek çağrışım saçmalamak güzel. (Ne güzel uydurdum çağrışım saçmalamak diye..Ben oraya saçmalamıştım zaten diye sorumluluktan da kurtuluyorum böylece) Aslında engelleri insan kendisi yaratıyor kafasında. Hayata güzel bakmaya başladığın andan itibaren engel sandığın şeylerin kalkması kadar doğal bir şey olamaz. Tabii bu daha doğru ve üretken düşünceleri de beraberinde getiriyor. İş insanın kendisinde bitiyor ve bunu hiç bir kitabın da sağlayacağını düşünmüyorum. Bu zamanla bilgi birikimiyle, (akademik bilgi değil) yaşantılardan kazanılan bilgiyle, hayatın getirdikleriyle kazanılan bir iç görü. Değişim sancısı derler ya belki yaşadığın bu olsa gerek. Bu sancıya dayanıp sınavı geçenlerin önünde yeni bir dünya açılıyor belki..Buna dayanamayıp kısır döngüye giren insanlardan da olabilirdin. Bunu aşmak için birikimlerinden faydalanman gerektiği gibi sana destek olan çevrenin de sana destek olması gerekir bence. Eminim böyle bir çevreye sahipsin ve bunun için kendini şanslı saymalısın. Gerçekten şanslısın çünkü çok tehlikeli bir dönemden geçtin belkide. Hiç bir şeyin farkında olmadan yaşayabilirdin mutlu bir koyun gibi...ama farkındasın ve farkındalığın seni yeni arayışlara yöneltip neden sorularını sormaya başladığın zaman anlamsızlık dünyası da kapılarını açıyor sana. İşte bu dünyadan kurtulmanın yolu bugüne kadar çuvalında biriktirdiklerin ve destek..Bu destek de aslında çuvalın içinde yedek çuval gibi..Sen belki anlamsızlık dünyasından çıktın ve dünyaya güzel gözlerle bakıyorsun ve engeller aslında belki de hiç olmayan engeller bu bakışla yok oluyor. Yakın zamanda dinlediğim büyük bir Türk düşünürünün dediği gibi bunlar benim düşüncelerim, sen katılmayabilirsin.Yazdığın konularla alakalı oldu mu bilmiyorum ama bu da benim blogum. Karşı blog. Aynadan yansıyan buAynacı
18 Nisan 2008 Cuma 14:16
Aslı'dır dedi ki...
Aynacı,Sevdim bu ismi ben!Maalesef ben mutlu bir koyun gibi yaşamıyordum. Sürekli mevcut durumdan şikayet eden bir koyundum. Bu inan çok sıkıcı, hem bazı şeylerin farkındasın hem de bu konuda hiçbirşey yapmayıp, durmadan sızlanıyorsun.Öyle ki çevremde bana destek olmak isteyen insanlardan kaçıp, söylediklerini "zaten beni anlamıyorlar" diyereke red ettiğim bir dönemdi bu.Şu anda hayata da daha olumlu baktığımı hissediyorum, umarım bu açımı değiştirmem.
22 Nisan 2008 Salı 07:52
Aslı'dır dedi ki...
Çok komik! Aylar sonra bunu okuduğumda farkına vardım ki; İçimde durmadan vızıldayan uyuz içsesim bu! "Amaan bunlar boş, birşeye de yaramıyor, boşver sen" demek.İçses beni sarıyor, gel güzelim yorma sen kendini, ben seni olduğun yerde kal diye sarıp sarmalarım, ne gerek var şimdi bu kadar kafa yormaya, diyor.Sus be!
28 Eylül 2008 Pazar 19:50
Yorum Gönder