Siz de kolay kolay hayır diyemeyenlerden misiniz yoksa istemediğiniz bir durumla karşı karşıyasanız; hemen ve rahatça insanları red edebiliyor musunuz?
Bu bence biraz kendine güven ile ilgili bir şey, herkes beni sevsin, insanlar benim için kötü bir şey hissetmesin çabası...
Bu çaba insanı o kadar tüketen ve hırpalayan bir şey ki.
Bunu anlamam 35 yılımı aldı hadi aklımın pek de başımda olmadığı ilk 5 yılı saymazsak 30 yılımı aldı.
Burada tipik bir öğrenme evresi geçirdim diyebilirim.
Önce fark ettim! Nasıl mı? Tabii sürekli istemediğim şeyleri yapıp, istemediğim kişilerle görüşüp, fazlasıyla sıkılmaya başlayınca.
Sonra red ettim! "Ama insanlara hayır demek kötü bir şey, ben doğru yapıyorum" diyerek.
Zaman geçip de hayatın aslında her dakikasının ne kadar az bize ait olduğunu ve kendimiz için bir şeyler yapmayınca ne kadar büyük hata ettiğimizi anladığımda; kendimi çok kötü hissettim.
Çünkü sorunu bulmuştum ve kabullenmiştim ama içimdeki sesler şunları söylüyordu:
"Off şimdi bunu yapmak istemiyorum ama hayır dersem bana kızacak ve tepki gösterecek, ben bu tepkiye nasıl karşılık vereceğim?"
"Neyse bu seferlik yapayım, bir dahaki sefere bir şey uydurmaya çalışırım, kaçarım".
"Ama ben ne yapsam da hayır dediğim halde onu üzmesem? Daha doğrusu kendimi rahatsız hissetmesem?"
Asıl sorun buydu, hem hayır demek, hem de kendimi rahatsız hissetmemek istiyordum.
İşte bu noktada benim bu durumumu artık dillendirmiş olmam sayesinde, içimi açtığım birisi ile aramızda şöyle bir diyalog geçti:
"Sen tam olarak ne hissediyorsun hayır dediğinde?"
"Kendimi rahatsız hissediyorum, stres oluyorum"
"Ben senin için ne yapabilirim bu konuda peki?
"Mesela bana söyle hem hayır diyeyim, hem de rahatsız olmayayım, nasıl yapayım bunu? "
"Ben sana bunu söyleyemem, hayır diyeceksin ve kendini kötü hissedeceksin"
"Teşekkürler çok yardımcı oldun!"
"Hayır dediğinde kendini kötü hissetmemeyi öğretmelisin kendine, çünkü istemeden bir şey yaptığında da kendini kötü hissediyorsun! Sen kendini her durumda da kötü hissediyorsun, düşünsene!"
İşte böyle başladı hikaye, ben bunu bir süre sindirmeye çalıştım.
Hayır deme deneyleri yaptım kendi kendime ama o dönem biraz sıkıntılı bir ruh hali içinde olmam nedeniyle kontrolü kaybettim ve her şeye hayır demeye ve eski kişiliğimden çook farklı bir kişilik sergilemeye başladım.
Tahmin edersiniz ki; bu yakın çevremde bir şok etkisi yarattı.
Neyse şimdi elimden geldiğince uçlara gitmeden, mantıklı "hayır"lar demeye başladım diyebilirim.
Eğer siz de hayır diyemeyenlerdenseniz; umarım yavaş yavaş demeye başlarsınız.
Çünkü; burada düşündüğümüz kadar uzun kalamayabiliriz hatta ne kadar kalacağımızı da bilmiyoruz.
Bu bence biraz kendine güven ile ilgili bir şey, herkes beni sevsin, insanlar benim için kötü bir şey hissetmesin çabası...
Bu çaba insanı o kadar tüketen ve hırpalayan bir şey ki.
Bunu anlamam 35 yılımı aldı hadi aklımın pek de başımda olmadığı ilk 5 yılı saymazsak 30 yılımı aldı.
Burada tipik bir öğrenme evresi geçirdim diyebilirim.
Önce fark ettim! Nasıl mı? Tabii sürekli istemediğim şeyleri yapıp, istemediğim kişilerle görüşüp, fazlasıyla sıkılmaya başlayınca.
Sonra red ettim! "Ama insanlara hayır demek kötü bir şey, ben doğru yapıyorum" diyerek.
Zaman geçip de hayatın aslında her dakikasının ne kadar az bize ait olduğunu ve kendimiz için bir şeyler yapmayınca ne kadar büyük hata ettiğimizi anladığımda; kendimi çok kötü hissettim.
Çünkü sorunu bulmuştum ve kabullenmiştim ama içimdeki sesler şunları söylüyordu:
"Off şimdi bunu yapmak istemiyorum ama hayır dersem bana kızacak ve tepki gösterecek, ben bu tepkiye nasıl karşılık vereceğim?"
"Neyse bu seferlik yapayım, bir dahaki sefere bir şey uydurmaya çalışırım, kaçarım".
"Ama ben ne yapsam da hayır dediğim halde onu üzmesem? Daha doğrusu kendimi rahatsız hissetmesem?"
Asıl sorun buydu, hem hayır demek, hem de kendimi rahatsız hissetmemek istiyordum.
İşte bu noktada benim bu durumumu artık dillendirmiş olmam sayesinde, içimi açtığım birisi ile aramızda şöyle bir diyalog geçti:
"Sen tam olarak ne hissediyorsun hayır dediğinde?"
"Kendimi rahatsız hissediyorum, stres oluyorum"
"Ben senin için ne yapabilirim bu konuda peki?
"Mesela bana söyle hem hayır diyeyim, hem de rahatsız olmayayım, nasıl yapayım bunu? "
"Ben sana bunu söyleyemem, hayır diyeceksin ve kendini kötü hissedeceksin"
"Teşekkürler çok yardımcı oldun!"
"Hayır dediğinde kendini kötü hissetmemeyi öğretmelisin kendine, çünkü istemeden bir şey yaptığında da kendini kötü hissediyorsun! Sen kendini her durumda da kötü hissediyorsun, düşünsene!"
İşte böyle başladı hikaye, ben bunu bir süre sindirmeye çalıştım.
Hayır deme deneyleri yaptım kendi kendime ama o dönem biraz sıkıntılı bir ruh hali içinde olmam nedeniyle kontrolü kaybettim ve her şeye hayır demeye ve eski kişiliğimden çook farklı bir kişilik sergilemeye başladım.
Tahmin edersiniz ki; bu yakın çevremde bir şok etkisi yarattı.
Neyse şimdi elimden geldiğince uçlara gitmeden, mantıklı "hayır"lar demeye başladım diyebilirim.
Eğer siz de hayır diyemeyenlerdenseniz; umarım yavaş yavaş demeye başlarsınız.
Çünkü; burada düşündüğümüz kadar uzun kalamayabiliriz hatta ne kadar kalacağımızı da bilmiyoruz.
2 yorum:
Merhaba,
Yazılarınızın ilk günkü tadında devam edeceği umuduyla okuduğumda bana düşündürdüklerini paylaşmak istiyorum.
Hayır demek zor değil aslında, “hayır demeye çalışmak” zor..çünkü daha davranış oturmamıştır, üzerinden akar. Sen de rahatsızsındır aslında bir yanda yapmak istemediğin davranıştan kurtulmanın sevinci, diğer yanda kalıplaşmış davranış modelinin dışına çıkarak yeni model geliştirmeye çalışmak..Etrafındaki insanlar için de zordur bu. Çünkü diğerleri hayatlarını kolaylaştırmak için sınıflamalar yapmışlar ve sana da bir rol düşmüştür. Hayatı böyle algılamak daha kolaydır. Bu noktada sen çıkıp ben bundan sonra bu şekilde davranmayacağım dediğin anda sadece kendi hayatında değişiklik yapmazsın. Diğerlerinin de hayatını etkilemiş olursun. Çünkü ezberlerini bozduğun için seni doğru yola getirmeye çalışarak eski güzel günlere dönmek isterler. Bu nedenle dışlanırsın, davranışların kabul görmez, “gıcık tip” tanımlamasına girersin. Aslında senin istediğin kendine zaman ayırmak, artık başkaları için yaşamamaktır. Çok zor mücadeledir bu.
bunu yapmaz...aaa yapıyor....e ötekide yapıyor, neden ben göze batıyorum..
Zordur , ben kolayını seçtim, hiç tanınmadığın bir yerde yeni bir hayata başlamak..
Yaşadım biliyorum, ama ben kolayını seçmiştim
İçimdeki sesler bana şunu söylüyordu derken ne güzel de İçsesin farkına varmışım ama aymamışım. Ya bu koçluk eğitimi inanılmazmış ya, offf süperim yaaa. Nereden nereye geldim, Kimbilir daha nerelere gideceğim...
Yorum Gönder