14 May 2009

Eski Evim, Eski Odam

Dün Ankara'ya gittim ve üniversite bitene kadar yaşadığım evimdeki eski odamda uyudum.
Salonda otururken, camdan içeri girmeye çalışan, fotoğraftaki güzel ağacı seyrettim.

Arka bahçe yemyeşil, kocaman ağaçlarla orman gibi olmuş. Orada bir sürü oyunlar oynar, piknik yapar, toprakta patates közlerdik. Birden hepsi gözümde canlandı ve çok duygulandım.

Gülannem bana çok seviyorum diye yaprak sarması yapmış. Eskiden olduğu gibi yani; evin çocuğu gibi yaprak sarmamı yedim, sohbet ettik, uzanıp kitabımı okudum, en sevdiğim kanepede.

Gece uyumadan önce odamda en son ne zaman uyuduğumu düşündüm ama bulamadım.
Ne aşk acıları, ne mutluluklar, sınav heyecanları, ders çalışma çabaları yaşadım o odada.

Yatağıma yattığımda; o günlerden bu zamana kadar bende neler değişti, neler aynı kaldı diye düşünmek istedim. Ama yuvaya dönmenin verdiği huzurla uyuyup, kalmışım.

Sabah kuş sesleri ile uyandım. Sanki şehrin içinde değil de başka bir yerde gibi hissettim kendimi.

İstanbul'a taşındıktan sonra çok uzun bir süre kendimi ne oraya ne de buraya ait hissetmiştim.
Bu vesileyle hala orayı asıl yuvam gibi düşündüğümü fark etmiş oldum.

Merkür geriliyor ve bu dönemde bizden yavaşlamamızı ve yeni işlere atılmadan sakince geçmişi düşünmemizi, dersler çıkarmamızı istiyor.

Ben de geçmişi düşünmekle kalmayıp, yaşamış oldum bu seyahat sayesinde.



10 yorum:

Unknown dedi ki...

ne güzel, o evi ve o şehri sevmişsin.orası sana mutluluk vermiş.bu damağında bir tat olarak kalacak ömür boyu....

malumafatrus dedi ki...

"Hayatım gözlerimin önünden akıp gitti" lafı klişe olucak ama böyle zamanlarda insan cidden o anlara tekrar dönüyor. Ve bu zamanlarda tam filmlerdeki gibi sanki kendini uzaktan izliyor ve vay be diyor, ben böyleymişim demek ki.

Bence bu anlamda güzel bir seyahat olmuştur.

Ama Merkür beni de çok geriyor, nereye kadar böyle olur bilemiyorum.

Adsız dedi ki...

Bizde toprakda patates közlerdik, bizim de arka bahçemizde ağaçlar vardı, biz birde o dönemler petrol çok konuşulduğundan herhalde,arka bahçede petrol buluruz diye kazı yapardık:))
Bak beni de bambaşka zamanlara götürdün.
Yüreğine ve eline sağılık...

İst.

Prometheus dedi ki...

mığğğ..bende köyde geçirdiğim günleri özledim şimdi..patates değil nohut közlerdik...tarlalarda dolaiıp heryerden bişiler koparıp yerdik..üğf..anaa bak şimdi tezek koktu odam!

Büşra Bayram dedi ki...

böyle şeyleri okudukça keşke şehirdışında bi yerlerde okusaydım diye düşünüyorum.. Cİdden güzel olabilirdi.. Ama ben bu kadar duygusallaığı kaldıramayabilirim :)

Zenciörgüsu dedi ki...

Ordaymış gibi hissettim ne güzel yaa:)

Eliza Doolittle dedi ki...

Supermis :) Bak demistin ya yazilarini okurken bir gun imrenmekten gozum dusecek diye korkuyorum, al iste ben de simdi Ankara Ankara diye kosmaya baslamak istedim!!!

Aslısın dedi ki...

Eliza :) sadece bir gün kaldığım için öyle oldu.

kırmızılı dedi ki...

"ben kırmızılı
anlatsamda blogumun adresini değiştirdim,
artık alık kırmızı balık olarak bu yeni adresimde,devam ediyorum...
bilgilerinize..."

Eliza Doolittle dedi ki...

Tabii caniiim...ozlersin ozlersin ama istihap haddi 1 haftadir benim icin de :)