30 Eyl 2009

Hafta İçi ÇalışmaMAnın Dayanılmaz Hafifliği

Yine izinliyim.
Ben işteyken evde, pencerenin önünde, dışarı çıkarsam; sokaklarda olan her şeyden haberdarım şimdi.

Güneşli günlerde işe gitmek üzere evden çıkarken hep eve bakarım ve "şimdi seninle kalsam, yumuşacık, huzurlu, kedi gibi kıvrılsam kanepende" diye içlenirim.

Bugün hem güneşli bir gün hem de ben evden çıkmak zorunda değilim.

Sabah ana okulunun önünde, çocukları okula alıştırma heyecanıyla kapıda bekleyen anneleri seyrettim.

Okulun bahçesinde yaşayan köpekle çocukların temkinli ama içten içe arkadaş olalım adımlarıyla birbirlerine bakıp, yakınlaşmalarını gördüm.

Biraz önce dünya güzeli bir kız (fotoğrafını çekip, koyacaktım ama ayıp olur diye yapmadım) elinde köpek maması, sokak köpeklerini besledi. Arkadaş olmak istedim o kızla ama ne tuttu beni bilmem, içeriye bu yazıyı yazmaya geldim.

Yıllardır, kısıtlı izin günlerini deniz, güneş, kum gibi yaz tatillerine sıkıştırmak zorunda kalmaktan ben yokken şehir neler yapıyor, işe gitmek zorunda olmayanlar ne yapıyor, nerelere gidiyorlar gibi kafamı kurcalayan soruların cevabını buluyorum şimdi.

Herkes sokaklarda, cafelerde, gezmelerdeymiş meğer. Beni kandırmışlar senelerce, sabahtan akşama kadar işe gidilir, hafta içi çalışılır, hafta sonu gezilir diye.

Neyse ki uyandım!
Artık yeni iş hedefi belli: Daha az çalışmak, daha kaliteli işler çıkarmak ve özgür olmak...


Foto:blogs.guardian.co.uk
Müzik: George Michael- Freedom

9 yorum:

Eliza Doolittle dedi ki...

Harika hedef! Tadini cikar cicim...Som masaldaki carousel felsefemin sonuna dek arkasindayim; yolculuktan keyif almali insan!

Aslısın dedi ki...

İşte budur, aslında yaşadığımız şey yolculuk ama biz hedef hedef diyerek, yolculuğu yani yaşamayı unutuyoruz.

Fery... dedi ki...

benim de ihtiyacım var sanırım buna, tadını çıkar :))

Aslısın dedi ki...

Darısı başına Fery, ben de şu an yarın işe gideceğim triplerine girdim bile :)

malumafatrus dedi ki...

bence ayda birgün sebepsiz izin bile insanı motive eder. Ama önemli olan herkes işteyken o düzenin dışında olmak, nefes aldığını hissetmek. Ah ben bir çalışma bakanı olsam ne mutlu olurdu bu ülkenin çalışanları, ah.

Aslısın dedi ki...

Nolur ol o zaman be malumatfarus, kurtar bizi hadi.

Adsız dedi ki...

Çok güzel bir yazı

Aslısın dedi ki...

Sağol 53 :)

Öküzün Önde Gideni dedi ki...

pis memurlar:) çalışın tabi, işiniz ne:))

(züğürt ağa gibi hissettim kendimi:P)