15 Eki 2009

Karşılıksız Vermek Var mı?

Dün bir sohbet esnasında birisi "hayır" diyememekten" şikayet etti. Bu sohbete öyle çok kişi "aa ben de diyemiyorum, çok yıpranıyorum, yoruluyorum" diye karşılık verdi ki Facebook'ta "Hayır Diyemeyenler" grubu kursam bayağı katılımcı bulurum diye düşündüm.

Hayır diyememe nedeni kişiden kişiye değişiyor. Bazen de sadece bazı kişilere ya da bazı durumlarda hayır demekte zorlanıyor insanlar.

Hayır demeyip de karşılarındakinden de hayır duymaktan hoşlanmayanlar ise en problemli grup sanırım. Ben nasılsam sen de öyle ol diretmesi.

Sen bana hayır demediğinde, istemesen de etinden sütünden yararlanma şansını bana veriyorsun ama benim böyle bir sorunum olmadığı için bana istemediğim bir şeyi yaptıramıyorsun. Sonra da beni bencillikle, vefasızlıkla suçluyorsun.
Haksızlık!

Bu arada sen üzülüyorsun, bana kırılıyorsun. Sana da yazık bana da!

Bunun senin sorunun olduğunu kabul etmişsin, yolun yarısı tamam.
Geriye kime, nasıl hayır diyeceğini veya en azından hangi durumlarda hayır diyeceğini belirleyip, alıştırmalara başlamak kalıyor.

Bekliyoruz...


Foto:galleryosborne.com

12 yorum:

taşkın dedi ki...

aaa bende diyemiyorum demiş:)))komik geldi puhahaha.

Aslısın dedi ki...

e öyle dedi :)

Mademoiselle Coco dedi ki...

Ben sadece en yakınlarıma hayır demekte zorlanırım. Kredisi yüksek olanlara kapılarım sonuna kadar açıktır. Ama evet, aynısını da onlardan beklerim. Çünkü bu sefer dengesiz bir ilişki olmaz mı?

Aslısın dedi ki...

Evet ilişki dengesiz olabilir.
Bana şöyle geliyor: Ben hayır dememeyi tercih ediyorum, onlar bunu tercih etmediği halde benim için yapıyorlarsa ben onlara yük oluyorum.

absalom dedi ki...

ben herşeye evet derim genelde.

:)

Eliza Doolittle dedi ki...

Bu minvalde M.Coco'ya cok benzerim. Nezdimdeki alisveris kredisi yuksek olanlara hayirim pek yoktur. Ama bu konuda da kirildigim oldu tabii..Buyudukce kredilendirmesi de secicilesiyor insanin. Onlarla bile ihtiyac-destek, teklif-kabul dengesinde sirazenin kaydigini hissedersem kendimi geri cekiyorum azar azar..
Kalanlara da, cok muhasebe olmadan, tek onergeyle: canim isterse! :)

Adsız dedi ki...

Hayır demeye başladım. Hayır diyememek o kadar içimi şişirmiş ki , bir ara herşeye hayır demeye başlamıştım:) Şimdi kafamda netleşti artık.Ama haklısın Aslı, hayır diyemeyenler,hayır cevabına çok bozuluyorlar.

İstanbul

Aslısın dedi ki...

absalom: Aklıma kötü şeyler getirdin :)

eliza: canın isterse ise ben her şeye tamamım. Benimki canın istemeden, zorunda olarak yapma durumu.

istanbul: aynı şeyleri ben de yaşadım, hayır demek güzeldir, su hayattır, evet demek bayattır :))

Unknown dedi ki...

Ben de aynı dertten yakınıyordum yakın zamana kadar, farkettim ki benden gidiyor hep zararı ben görüyorum.

Artık dur demeye başladım. Kalıcı hasarlardansa ufak tefek hasarlar tercihimdir, en azından ufak tefekler tamir edilebilir oluyor.

Hasan Basusta dedi ki...

Hayır diyemeyenlerden yararlanan ciddi bir kitle olduğunu düşünüyorum. Aslında bu genel bir sorun.Dünya'nın en ünlü psikologlarından Cialdini'nin bu konuda çok tavsiye edeceğim bir kitabı var: Feeling Good About Saying No. Kafanızdaki birçok sorunun cevabını verebilecek bir kitap.

Aslısın dedi ki...

Çok teşekkürler Hasan B., mutlaka okuyacağım.

En Sevdiğim Şey dedi ki...

valla aslıcım ben artık ööle güsel hayır diyorum ki.. birde üstüne hayır diyemediğim zamanlarda yüz verdik astarını istedi misali canıma okuyanlardan birde acısını çıkarıyorum, kaşım kalkıp, sesim ok gibi... ehehehe, süper oluyor....