1 Kas 2009

Şizofreni Yalnız Oynanmaz

Dün deliler gibi yağan yağmur ve çılgın fırtına nedeniyle evde kalınca; Rahmi Vidinlioğlu'nun bu kitabını bir çırpıda okuyuverdim.

Kitap, şizofren bir gencin hikayesini anlatıyor.
Başrolde; İstanbul, Cenk, Şizofreni (Deniz) ve Selin var.
Yardımcı Oyuncular ise; Demet, Psikiyatristler ve ilaçlar.

Kitabın başındaki İstanbul anlatımı gerçekten bir çok yere göndermeler yaparak ve ustalıkla işlenmiş.

İtiraf ediyorum; kitabın ilk sayfalarında şiir gibi bir dille aşka, sevgiliye, şizofreniye yazılan kısımlarda hep böyle giderse ben bu kitabı bitiremem diye hissettim.
Ancak tam zamanında hikaye devreye girdi ve ben de rahatladım. Sonrası çok çabuk aktı.

Şizofren bir gencin iç hesaplaşmaları, aşk, aldatma, karşılık beklemeksizin sevmenin gücü bence kitabın ana temasıydı.

Kitabın sonuna geldiğimde ikileme düştüm. Bir yanda bilimsel gerçeklikler bir yanda ise tüm onları bir yana atan ve yadsıyan bir sonuç.

Oturup, "acaba başımıza gelen her şeyi kafamızda biz mi yaratıyoruz? Bize dayatılanları mı sahipleniyoruz bizimMİŞ gibi?" diye düşündüm.

İçinden çıkamadım, cevabı bulmak o kadar kolay değil. İnanç sistemlerimiz, bize öğretilenler, bilimsel gerçekler, onlara rağmen başka bir inanca bağlanabilmek gibi bir çok değişken var işin içinde.

Bir itiraf daha: Şiir okumayı çok sevmem ve bu nedenle kitabın başındaki şiirsel anlatım, beni biraz yordu. Ancak Cenk'in "şiir sevilmez, yaşanır" sözü bana "işte bu, ben şiiri yaşamayı seviyorum" gibi bir açılım sağladı :)

Okurken Altını Çizdiklerim:

Oysa ilk başta görünen hiçbir şey derin olamazdı! Bir güzellik gerçekten güzellikse eğer ilk bakışta görülememeliydi.

Sana bir isim verene kadar tek sıkıntım sana bir isim vermekti, isim verdikten sonraki tek sıkıntım ise o ismi unutmak...

Kocaman bir okyanustum ben; benliğimden sıyrılıp Deniz oldum.

İnsan acı çektikçe büyüyor, acı çektikçe olgunlaşıyordu ve ne yazık ki doğanın değişmez bir kuralıydı olgunlaşan her şeyin aynı zamanda çürümesi.

Yalan söyleyen, bildiğine aykırı konuşan değildir yalnız, bilmediğine aykırı konuşan daha çok yalan söyler - Nietzsche

Aklı başında tüm filozoflar çok iyi bilir ki hiçbir düşünce bir anda oluşmaz.


Foto: rahmividinlioglu.com
Müzik: Kylie Minogue - Confide In Me

14 yorum:

Adsız dedi ki...

altını çizdiklerine diyecek laf yok.
bu arada sende bir açılım yapmışsın hadi hayırlı uğurlu olsun.

taşkın

Aslısın dedi ki...

Yaşlıyım ya, iki kereden az yazarsan anlamam diye düşündün herhalde :)
Benim açılımım farklı :)

Adsız dedi ki...

Güzel bir paylaşım olmuş zihin açıcı bir bloğunuz var doğrusu.Diğer yazılarınızı da okumaya çalışacağım.

Güzel bir hafta geçirmenizi dilerim.Sevgilerimle...

Aslısın dedi ki...

Çok teşekkür ederim damdaki adam, her zaman beklerim :)
Size de iyi haftalar...

NeS dedi ki...

Akıllı insan belli oluyor işte. Deli gibi yağmurda dışarı çıkan bana ' ne denemeli?? ' ama mecburiyetten çıktım canım yoksa bende evde oturup Aslıcığım gibi kitap okumayı yeğlerdim doğrusu. :) Ya tamam maaşımı aldığımı hissettin sanırım yeni bir kitap al diyorsun bana tam da ilgimi çeken cinsten kitapları tanıt sen hem yazarlar, hem yayınevleri kazansın, hem de ekonomi canlansın ben batayım. :) ( Korsan kitapçı var mı bildiğin? :)) )

lezzettabağı dedi ki...

Cidden güzel bir kitaba benziyor,merak ettim!

Aslısın dedi ki...

NesTal alemsin ya :) Hasta falan olmadın değil mi? Gerçi sesin iyi geliyor :)
Anne ve kızları: Oku bakalım :)

Batuhan Doğu Alkaya dedi ki...

Kitapevinde dikkatimi çekmişti bu kitap ; fakat okuyucuyu en azından beni kapağıyla kendinden uzaklaştırdı.Çok incelemeden geri bıraktım.Altını çizdiklerinse oldukça etkileyici , iyi düşünülmüş cümleler , özellikle olgunluk ve çürümek ikilisi.Bu açıdan hiç düşünmemiştim :)

Aslısın dedi ki...

Kapaktaki resim konusunda haklısın ama içerikle uyumlu :)
Olgunluk ve çürüme ilişkisi nasıl da doğru, hayatın özeti.

Eliza Doolittle dedi ki...

Guzel gorunuyor...bir firsatta okumali.
Sizofreninin tehlikeli alengirli dolambacli derin kapilari nasil carpiyor diil mi, evlerden uzak...
Sana Gul Bahcesi Vaad Etmedim vardi Joanne Greenberg'in, ingilizce orijinalinden okumustum; bir de Uygar Sirin'in Anne Elimi Tut adli ilk romani..bu konuda okudugum en iyi iki kitapti, siddetle oneririm...

Aslısın dedi ki...

Sana gül bahçesi vaad etmedim harikaydı okudum. diğerini de mutlaka okuyacağım, sağol öneri için

NeS dedi ki...

Yok yok olmadım valla. :) Kaç gündür yağmur üstümden geçti akıllanmadım bir türlü. :)) Hastalığa karşı bağışılık mı ne kazandım... Sanırım. :)

Aslısın dedi ki...

Yine de şansını zorlama bence :)

Müslüm dedi ki...

1 Çırpıda okuduğum enfes bir kitap, :)
Dipçe :bir kitap size bir cümle bırakıyorsa o kitap güzeldir.