24 Ara 2009

Eldivenler. Hikayeler



Murathan Mungan'ı çok severim. Genelde sade dili, daha önce bu tarz bir şey okumuştum dedirtmeyen hikayeleri ve insanları, özellikle de kadınları tanımlayışıyla Cem Yılmaz komedi için ne ise; Murathan Mungan da öyküleriyle bana aynı hissi verir.

İnsanları, olayları anlattığında; "aa evet tam da böyle değil midir kadınlar? İnsanlar bu durumlarda genelde böyle yapar, haklı valla" diye düşünürüm. Bu açıdan da çok severim onu, gözlemleri, düşünüş şekli ve hayatı anlama ve anlatma biçiminden.

Bu kitapta, kısa öyküler var. Paul Auster'ın hikayelerinde de rastladığım, bazı tesadüfler, başka bir hikayeyle bağlantılar da hoş bir tat veriyor. Eşcinsel hikayeleri de var, olmayanları da.

Bu açıklamayı yaptım çünkü Ferzan Özpetek, Murathan Mungan gibi bazı sanatçılar için, eşcinselliği sanatçılığının önüne çıkıyor, dendiğini duymuştum. Hikayelerinde, senaryolarında çokça eşcinsel olmasından ötürü.

Bu yorumu haklı bulmuyorum. Dünyada yayınlanmış, erkek-kadın arasındaki aşkı anlatan kaç film, kitap vardır? Sayısını bilmiyorum. Yani eşscinsel olmayanlar, aşktan meşkten söz eder ama aşkı farklı bir cinsle değil de kendi cinsinden biriyle yaşamayı tercih eden bir insan, bunu anlatmaya, senaryolaştırmaya çalıştığında, etiketi yer. O da kendi hayallerini, kurgularını anlatıyor. Bir müsaade edin. Kadınların iç dünyasını bu kadar anlamış, suyunu çıkarmadan anlatabilmiş kaç kişi var?

Çifte standart! Sevmiyorum çifte standartları, farklı olanı red etmeleri. Sadece eleştirmek için türlü bahane arayanları.

Sözün özü okuyun bu kitabı.

Not: İlk hikaye burçlarla ilgili bir soru ile bitiyor.Hikayenin kahramanı, sevdiği adamın burcunu "tahmin edin" diyor. Sonra başka bir hikayede bunun cevabını veriyor. Ama bu arada esas kızın burcundan bahis geçmese de ben kendi kendime bu kız kovadır, dedim. Bilmem doğru mu?

16 yorum:

noraashira dedi ki...

Aşkı ( Kadın - erkek / erkek - erkek / Kadın - Kadın farketmez ) Ferzan Özpetek gibi güzel kimse anlatamıyor.

Aslısın dedi ki...

Aşkı o, kadını da Murathan Mungan, hadi anlaşalım :)

noraashira dedi ki...

evet evet, murathan mungan da kadınları :)) İkisini de çoook severim

Aslı dedi ki...

Ferzan Özpetek çok başka çok... Defalarca seyredebilirim filmlerini... Eşcinsel ya da değil, aşk aşktır insan insandır benim için. J.J. Balans'ta Yeni Türküyü dinlemeye gittiğimizde etraftan birkaç kişi kendi arasında hiç hoş olmayan şeyler söylemişlerdi adam hakkında, onlar söylediği halde ben utanmıştım... Ama Murathan Mungan konusunda yorum yapabilecek kadar okumadım kitaplarını... Yazından sonra merak ettim, bendeki okumadığım kitaplarını okumayı erkene alacağım galiba:)

Aslısın dedi ki...

Umarım sen de seversin Aslı. Ferzan Özpetek ise dediğin gibi defelarca seyrederim, aynı sahnelerde gülebilirim de ağlayabilirim de hala.

Unknown dedi ki...

Ben hiç okumadım Murathan Mungan!Nedense bu kadar iyi olabileceğini tahmin etmemiştim!Ama senin yazdıklarından sonra okuyacağım mutlaka!

malumafatrus dedi ki...

ben Murathan Mungan'la Yüksek topuklar vesilesiyle gecikmeli olarak tanıştım. Bu sebepten de ilk izlenimim kadınları kadınlardan daha iyi anlatan yazar olduğu yönündedir. Eldivenler gibi bir öykünün roman olarak yazılsaydı şahane olacağını düşünmekteyim.

sürüden ayrılan koyun dedi ki...

eşcinsellik hakkında hikayelerin olmaması bizim yetişmemizden kaynaklanan bir durum olarak düşünüyorum. ülkemizin neresinde büyürsen değişen bir şey olmayacaktır ve ananelerimizden dolayı eşcinsellik bize oldukça farklı bir bakış açısı olacaktır. bunun için eşcinselliği anlatan eserleri eleştirirken her zaman eşcinselliğin ön plana atıldığını savunuyoruz.

Aslısın dedi ki...

Evet sürüden ayrılan koyun, farklı olduğu için dediğin gibi. Eleştirilenlerin düşünmesi gerekn şey ise; eşcinsellerin de kendi dünyalarını yansıtmak en doğal hakları.

Aydedeye havlayan dedi ki...

Yüksek topukları yazarken büyük alışveriş merkezlerinde aylar harcağını biliyorum kadınları incelemek için.. gerçekten çok çok iyi bir gözlemci ve öykücü.. Paul Auster zaten favorilerimdendir. "Ay sarayı"nı çok severim.. çoook uzun zamandır bir mungan okumamıştım bu vesileyle tekrar sayfaları karıştırırım artık..

Aslısın dedi ki...

Ay sarayı ile başlamıştım Paul Auster'a sonra bütün kitaplarını okudum.
Bu kitabı da bence karıştır :)

Adsız dedi ki...

Sırada var kitaplarım ama bunu da almalıyım anlaşılan.İyi geceler ve iyi pazarlar dilerim.

Aslısın dedi ki...

çok teşekkürler damdaki adam, sana da iyi pazarlar.

Eliza Doolittle dedi ki...

Ben de Paul Auster serüvenime Ay Sarayı ile başlamıştım! Ayrıca kadınları en iyi Murathan, aşkı en iyi Özpetek ile tatlarını tarzlarını benzeştirdiğim Almodovar anlatır bence de..
Bu kitap çok güzeldi gerçekten..."Zaman, kadınlar için daha çabuk geçer. Kadınların yaşının da, kediler gibi yediyle çarpılması gerektiğini söyleyenler, ne doğru söylemişler!" :)

Aslısın dedi ki...

Aaa Almodovar unutulur mu ya? Benim eşekliğim :)Kitaptaki bu söze ben de "evet evet" demiştim bu arada :)

Taro dedi ki...

Sevgili Aslı sana ulaşabileceğimiz başka bir yer bulamadık ve ben bu yazının altına yorum olarak göndermeyi uygun gördüm. :)

Rafların Arasından yazarlığı için amaltheian@gmail.com adresine ulaşabilir misin? :) Geçerli bir mail adresi gönderirsen yazarlık daveti yollayacak Amaltheian o adrese.

Şimdiden aramıza hoşgeldin diyorum.