18 Ağu 2010
Kayıp
Sorularım var genel olarak.
İki gecedir aklımda bir sürü soru.. Cevap bulmak değil sadece sormak istiyorum.
Yazmaya başlıyorum, taslaklarda kalıyor.
Yazınca yavan mı geliyor, içimi ele vermekten mi korkuyorum, bilmiyorum ama sorularım aklımda, elim çenemde oturuyorum.
Açık vermek istemiyorum ama böyle kalakalmaktan da memnun değilim.
Soruyorum işte, çıksınlar benden!
İnsan değer verdiklerine kızdığında; daha mı çok kızar?
Tatilde bile evini özlemek nasıl bir şeydir?
Hayat durgunsa; olan herhangi bir şeye yüklediğin anlam, daha mı büyük olur?
Tekrarları oynadığın halde, daha akıllı davranabildiğin ve kontrollü olduğun için kendini ne kadar çok tebrik etmelisin?
İnsan, tekrarları oynamaktan vazgeçmek için ne kadar çok tekrar yaşamalıdır?
Parayı sevince; daha mı çok kazanırsın?
İnsan kendisine koyduğu engelleri gördüğü halde; üzerinden atlamakta nasıl bu kadar tereddüt eder?
Kendini ifade edememek nasıl bir ağırlık yükler omuzlara?
Şükrederken içine dolan olumlu duyguların farkına vardığın halde; neden şikayet etmeyi tercih edersin?
Şu anda aklımın en tepesinde, gündemimde en çok ne var?
Ne istemediğini bilmek neden bu kadar kolay?
Korkuyu ilk kim ekti kalbimize?
Ne zaman "ben cesurum" diyeceğim?
Görsel: Irisz Agocs - Hollow
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
22 yorum:
- Sadece değer verdiklerim canımı acıttı, ve en çok onlara kızdım. ötesi iki kelimeyi bile hak etmedi.
- güvende hissetmek, tadı güzel bir duygu. evinden dışında nerede olabilir ki başka? kendine özel seçimlerden kaynaklanan konforun lafını bile etmiyorum.
- parayı sevmiyorum diye mi benden uzak duruyor? (soruya soruyla cevap vermece var mı?)
- İnsan kendine bir engel koyduysa, vardır bir sebebi, ikinci bir emre kadar atlamamakta fayda var.
- milisaniyede gözlerimi dolduran anlardan biri de kendimi doğru ifade edemediğim zamanlardır. susmayı kaçış / çözüm olarak kabul edecek kadar zorlar beni.
- en kolayıdır ne istemediğini bilmek. ama istemenin ucu bucağı yoktur, hep daha iyisi olabilir. bu soruyu, bana istemeyi öğretmeyen anneme ve babama sorayım.
Aslı bunlar çok zor sorular, 11 ciltlik seri çıkar. Doğru cevapları bulursan, hayatın kendi algoritmasını çıkarmana bir parmak kalmış olacak.
Kendi gerçekliğinin peşine düşen küçük bir kız çocuğu edasıyla çokca merak edip kurcalıyorsun kırkıncı odanı sorularınla.
Biliyor musun AslıCan'ım, kapısı kapalı olan her koridorun ardında daha binlerce soru dolu kırkıncı odaların olma olasılığını düşünmek yoruyor beni en çok.
Bazen bilmemek, düşünmemek en şık seçenek oluyor. Düşünmeye vakit kalmaması için ise bolca abur cuburla dolduruyorum zihnimi, düşünüp de aç hissetmesin diye.
Bir şişe kırmızı şarap ve serin bir Akdeniz gecesine ihtiyacım var benim...
Aman iyi ettin bunu yazdın da! Bu kadar içimi okumak zorunda mısın be kardeşim? Gecenin bir vakti, bilgisayara bön bön bakıp, daha senin yazını okumadan önce tıpatıp bu soruların cevaplarını düşündükçe gözyaşlarıma engel olamadığım bir anda yeri miydi şimdi???
Yazmayacağım işte bunlara yanıt, yazarsam kendi kendime atfettiğim amatör yaşam koçu ünvanımı yerle bir etmiş olurum.
Neyse yarın aklım başıma geldiğinde daha olumlu şeyler yazarım belki :((
... sorular turlu cesitli, yanitlari yine oyle... diye sarki soyluyorum icimden bir yandan da yorumu yazarken simdi :)
iyi sorular Asli, ama cogu bizim de kendimize sordugumuz ve hala cevaplarini bulamadiklarimizdan.
ben en cok "İnsan değer verdiklerine kızdığında; daha mı çok kızar?" sorusuna takildim sanirim, bende ayni seyi sorguluyorum hep. Nedenini bilmiyorum ama ne yazik ki oyle oluyor, en sevdiklerimizi en cok incitiyoruz bilmeden de olsa. Nedenini bulursan bana da soyle olur mu ;)
Parayı sevdiğinde daha çok kazanmazsın, inancın değişir.
Dur dur :) sen kasma etiket metiket için, ilham perin gitmesin.
Cevabını bulma, beni anla demişsin ya, cevap aramıyorum bu sorulara, tam da bu nedenle :)
çok sormşsun ama yaa :D kendimi öss de hissettim bir an :(
çok sormşsun ama yaa :D kendimi öss de hissettim bir an :(
sorular mı sorunlar mı?bunlar sorunlarımız,üstesinden gelebilecek olduklarımız var,çözümsüz kalacak olanları var.zorluk üst üste getirilmelerinde.üst üste koymak ise içe kapandığımız anlarda kötü bir alışkanlığımız.evrenin sırlarını keşfetmekten daha zordur insanın kendi iç dünyasını,o dünyanın renklerini tanıması.bir başınayız iç evrenimizde ve dışımızdan daha zengin renk ve biçimlere,seslere sahip orası.
Azze, biliyorum zor ama bir kça tane cevaplasam kardır işte.
sokağımın kedisi: şarabını iç, geceni de al yanına. düşünmeden olmuyor işte, olamıyor.
sibelim: ağlamana üzülmekle beraber belki de ağlayınca iç temizleniyor ve içerideki cevapları daha görünür hale geliyordur, bak ben olumluyum :)
A-H: Galiba, en içimizi açtığımızı daha güvenli bir şekilde kırsam da beni anlar mantığından. Oysa öyle değil, madem değer verdiğine daha çok kızıyor insan, sen de değer verdiğine kızınca o da sana daha çok kızıyordur, deli saçması gibi geldi kulağa ama valla değil :)
Syrakusa: Peki inancım değişirse para daha çok sever mi beni?
Bero: Peri meri hikaye oldu :)) Yok yok ben devam edeceğim sen merak etme :)
Hayal Meyal: Ben hep öss'deyim, naber :))
nesimi: içimize açılan kapıyı aralayacak şeyler. sorun da var soru da var, sorunları çözmek de bir adım diye bakınca, içerideki renklere daha çok yaklaşmış hissediyorum kendimi.
Kopya çek benden..
@Değer verdiklerine daha çok "*kırılır*" diyelim..
@Alıştığın düzen gibisi var mı? Tabi özleyeceksin.. Taa ki o tatil dediğin yer, evin olmaya başlayıncaya dek..
@Muhakkak.. Kurdukça kurar bünye.. Lakin, gereksiz anlamlar yüklememenin yolu hususunda yardımcı olamayacağım malesef. Olsa merhemim......
@Kontrol dedin, akan sular durdu.. Çook tebrik etmelisin..
@Evet. Daha mutlu olur musun bilmem.. Ama daha çok paran olur.
@Bana mı soruyorsun bunu? :) Arızayım, arızasın, arızayız..
@Bunu bilemiyorum bak. Sözlü çok iddialı olmasam da; yazarak, gayet güzel ifade edebildiğime inanıyorum kendimi. İçimden geçen kıymetli şeyleri hep yazdım... yazarak aktardım..
@Doğamızda var sanırım bu.. İç huzuru yakalayıncaya dek; hayat böyle... Pek çok şeye reset atmanak; pek çok şeye farklı bakmak lazım; ama nasıl?
@Sen bir memurussun.. Mesain bitti.. Dönüş yolunu düşünüyorsun. Eve gidip ayakkabılarını çıkartmayı iple çekiyorsun.
@Vuu.. Güzel soru... Belki de "istiyorum" dediğimiz şeyler, nahoş tatlarını görüp, "istemiyorum dediklerimizden arta kalanlardır?
@Tecrübeler.. Öğretilenler..
@Zaten cesuz olduğunun; neler başardığının ve daha neler başarabileceğinin farkında olduğun zaman. He-Man diye birşeyin olmadığını öğrendiğin zaman. Kendini daha çok sevdiğin zaman..
Öküzüm, çekeceğim ama memurus deme demiştim yaa :)
Hele şu son cevap var ya, ahacik o bana koydu ve hatta aydınlattı, evet ya evet!
off kafam acidi yaa. isin gucun yok mu senin ya? en azindan soru sormaya korkmuyorsun. ben ondan da korkar oldum.
Kafanı yerim senin sucuğum, sen korkmazsın, şimdilik öyle gerekiyordur. senin cesaretini en iyi ben bilirim.
pis pis guldum :)
gülersin tabii :)
Hoceeeemmm biraz ipucu verseniz...?:))
o değil de çok zor somuşsun Aslı ya.
ben soruları görünce bile korktum cevaplamaya dayanamayacağım henüz korkarım ki kalbim kaldırmayazak:))
bad-ı saba, boşver ya cevaplama zaten :)
Canım; insan sevdiğine kırılır bu bir... Tatilde evi özlemek bana yabancı gelmedi... Durgun olmayan zamanlarda da, durulmak için yapıyoruz sanki bunu...
Sair yorumlarım; parayı sevince daha çok kazanmak, hımm, bilmem...
Ben cesurum demek, öylesin ki... Niye aksine ikna etme çaban kendini?
Sazan, cesur olduğum halde dediğin gibi kendimi tam aksine ikna ediyor olmak fikri bir nevi aydınlanma anı yaşatıyorsa bana şu anda, sen acaba bu yorumla hayal bile demeyeceğin bir şey yapmış olabilir misin bana?
Canım benim, azıcık kendimden biliyorum. İyi bir şey yaptıysam aferin bana... Bazı bazı hani kabullenmek istemediğimiz şeyleri yok varsayarız ya. Karar almaktan ve neticelerinden biraz tırsıyor ve cesur değiliz diyebilir miyiz?
Öpüyorum seni...
Sazan, aferin sana, yaptın bir şeyler.
Hah işte tam o dediğinden, dur bakalım o gözle bakacağım artık.
Yorum Gönder