"Ben insanları üzemiyorum, kıramıyorum. Benden bir ricada bulunduklarında, sırf onları incitmemek için hayır diyemiyorum. İstemesem de onların taleplerini gerçekleştiriyorum. Bir süre sonra bu çok yorucu oluyor ama olmuyor işte, olmuyor!"
Bu cümleler sana çok tanıdık geliyorsa "Ay evet, işte ben! Beni anlatmışsın Aslı" diyorsan eğer, arkana yaslan ve sakin sakin düşün bakalım, bütün bunların arkasında, kendine ne söylüyorsun?
Ben çok iyi bir insanım,
Ben çok inceyim, nezaketten ödün veremiyorum,
İnsanları çok seviyorum, onları hak etmeseler de sevmekten vaz geçemiyorum,
İnsanları kıracağıma kafamı kırarım
mı?
Yoksa;
İnsanlar beni sevsinler, kabul etsinler istiyorum,
Benden vaz geçmesinler diye istediklerini yapıyorum,
Aslında bunun kaynağı, kendimi sevdirme, kabul ettirme ya da onaylatma isteğim
mi?
Şimdi, lütfen dürüst ol. Bırak şu savunma araçlarını ve akıllı cümleleri bir kenara ve söyle bakalım; içindeki sen, sana gerçekten ne söylüyor?
Dikkat et de kafandaki radyoda "Bana ne bana ne bana ne, beni al beni al, onu alma!" şarkısı çalıyor olmasın.
Görsel: Ahmet Coka
26 yorum:
Ben hiççç çok iyi bir insan olmadım ama fenada sayılmam galiba:)
İnsanların hepsini sevmek mi aman allahım bu mümkün müdür acaba? Bazılarını(ki liste hayli kabarık) bir kaşık ve su yardımıyla boğabilirim.
Bilerek kimsenin canı acıtmam kırmam ama kuyruğuma basmamaları rica olunur fena yaparım yoksa:)
Kimseye kendimi kabullendirmek için özel çaba sarf etmem,amann ne gerek var.
Yok yaa kafamı da kırmam:D
İnsanlar beni sevsin tabi,isterim ama onların istediklerini yapıyorum diye olmamalı,zaten hiç uğraşamam.
Sanırım beni kimse sevmiyor,oyunu kurallarına göre oynayamıyorum acaba Aslıcığım? :))
Hmmm, 1.5 dakika kadar sorguladım kendimi.
Sonuç olarak çıkan şu: Hak etmeyeni sevmekten vazgeçeli çok oldu. Hak edeni kırmaktan çekinmem. Çok ince ya da nazik olduğum genelde söylenmez.
Ama buna rağmen sırtımdaki cm2 başına düşen ayak ucu sayısı çok fazla.
Daha çok Cadı Sila olmam lazım!
Eline sağlık ;)
ben hayır diyebiliyorum sanırım. bunu iş hayatında öğrendim, bazen kötü olmak gerekiyor, inceden lafı dolayıp hayır demek gerekiyor. yoksa resmen sömürülüyorsun.
en büyük hayır ise kitaplarımı ödünç almak isteyenlere geliyor, alınmaca gücenmece yok, kitaplarımı vermem :)
yalnız kalma korkusu daha çok :)) ben farkettim ki bundan korkmuyormuşum. haha. yaşasın kötülük...
he walla aynen dediin gibi.. bazılarımızda daa fazla.. çoğumuz farkında deell..
Sen ki savunma mekanizmalarını mesleki olarak benden çok daha iyi bilirsin, tereciye tere satmıyım sevigli dostum ama, bir süre sonra "ben çok iyi insanım. ölüyorum nezaketten aferin bak yine reddetmedim" ile "ben kabul görmek istiyorum, ilgi merkezi olmanın her yolu uygun"ların birbirine geçmesi, biriyle başlayıp diğerine inanmaklar da mümkün değil mi hepimiz için zaman zaman?
Şuşu, seni seven gerçekten seviyor bence, bu yazdıklarından anladığım kadarıyla. Olması gereken de bu bence.
Azze, sen doğru yolu bulmuşsun kanımca. Hadi sana kolay gelsin :)
Judy, ben de dünya malı diye kitap vermeye çalışıyorum ama mülkiyetçi ruhum seçicilik yapıyor sık sık :)
missfit, en büyük kötülük kendime yaptığım kötülüktür, diyor, huzurunuzdan ayrılıyorum :))
sade, farkına varsınlar garii :)
Eliza'm, tere mere rica ederim, buyrun lütfen :) şte o iç içe geçişlerde porblem karmaşıklaşır gibi görünüyor ve içinden çıkılmaza gidip, kendinden vaz geçişe yol aldı mı, yazık oluyor, günah oluyor.
Yazını okuyunca ben de sohbetlerin bir klişesini hatırladım Aslı. 'Haksızlığa gelemiyorum'. Kime göre, neye göre haksızlık?
Bu da ayrı bir konu gerçi ama 'insanları kıramıyorum, hayır diyemiyorum' düsturuna yakın öznel bir cümle olduğu için paylaşasım geldi.
Dışavurum, evet kendi tarafından baktığın sürece herkes sana haksızlık ediyor olabilir. Bu da en sevdiğim klişelerdendir, unutmuşum, sağol hatırlattığın için.
Hani derler ya "madalyonun öteki yüzüne de bakmak lazım". Bunu o kısacık ama yalın ve güçlü anlatımınla o kadar hoş vurgulamışsın ki. Sandığımız sebepler aslında aklımıza getirmek istemediğimiz, ama kendi gerçekliğimizi yansıtan doğrular çıkınca çoklukla bunu kendimizle bile paylaşmayız oysa :)
Aslında ister nazik kibar, kıramayan, ister sert, kırıcı ve fevri olan, her ne varsa davranışlarımızda, hepsinin altında da "savunma mekanizmamız" yatıyor...
Kaan, madalyonun öteki yüzünü kendimde gördüğüm için gösterme şansım oldu. Savunma mekanzimalarım öğlen yemeğindeydi, fırsattan istifade yazdım işte:)
Teşekkür ederim güzel sözlerin için.
Diyorum ki...
Ben insanları( 3-4 sene öncesine kadar) üzmek istemiyordum.,hep tamam hep tamam demek zorunda hissediyordum kendimi. Ancak tekme yiyen yine ben yine ben.
Kişiye göre değişir insanlığım (artık)
insanlar beni sevsinler, beni unutmasınlar, ben de ilk akla gelenlerden olmak istiyorum derdimmm.
Sonra birgün öyle şeyler yaşadım ki, ben i farkıma vardım. Kendimle tanıştım.
İçimdeki ben; hatalarımla güzelliklerimle yaşıyor ve işine gelirse kardeşim şarkısını dinliyor.
YA SEN?
Betül, benim şarkım da; güle güle sana, yolun açık olsun! :)
Aslı benim bu söylediklerinaçısından sevdirme derdim yok.kimseyi kendimi zorla sevdirmek gibi bi gaflette değilim ama öbür taraftan aykırı olmama veya sanırım onaylatma içgüdüsü var biraz.evet baştan hemen itiraz etmiştim söylediklerini görünce ama sonra içimde bişey evet dedi Aslı haklı.itiraf et.
o kişi kesinlikle ben değilim adaş :)
bad-ı saba, itirafın için teşekkür ediyorum, ilk tepkinin itiraz olması da gayet insani bence.
adaşcayizim, kesinlikle değilsin :)))
bak atının terkisine de atmış gözleri şaşı gelini, mor kaftanlara sarmış haspam odun gibi belini, ahh verin elime de kırayım cadının derisi kara elini, seni gidi dilleri fitne fücur kıyametin gelsin,,, şarkıyı yazasım geldi niyeyse =D
herkesin içinde bir şaşı gelin var sanırım derisi kara olan fitne dilli mor kaftanlar içinde;)))
feysbukta aslı yine yazı yazmış diye bakarken birden ilk cümleyi gördüm. "Ben hiççç çok iyi bir insan olmadım.." İşte dedim bu sefer olmuş dedim ama devamını okuyunca yine acımış kendine diye düşündüm. Buna rağmen girdim yazıyı okudum ilk cümleyi arayarak. Meğer yorummuş beni ilk yarısında vuran cümle.
Hayali kırık Aynacı
İlk paragrafta bahsettiğin cümleleri söyleyen bir kişi değilim ama bu insanlara yardımcı olmanın kötü bir şey olduğunu düşündüğüm anlamına da gelmiyor tabiki:)Eğer bence bu yaptığını sorgulayacak kıvama geldiyse insan, önce sebeplerini düşünmek yerine (ki belkide yazdığın gibi iki seçenekli, ya o, ya bu "durumu"ndan fazla seçeneklidir bu kimbilir) bu durumu yaşam kalitesini bozmayacak seviyelere getirmenin yollarını aramalıdır diye düşünüyorum. Ve evet bu yazdığımın çok gereksiz olduğunu da düşündüm şimdi, ama bunun konuyla ilgisi yok:))Bu arada hoşgeldin:)
anam anama hatun yine tespit yapmış.
vallahi ben evrimim tamamlayamadığımdan ve fazla gelişmiş bir organizma olmadığımdan hiç bir modele uymuyorum.
yeme içme üreme dışında gırgır şamata ve hep işin piçliğine kaçmayı severim
sansür koymadım ama silersen temize çekerim :D
Aynacım, ben anladım galiba ne beklediğini, iyi oldu bu yanlış anlaşılma durumu, kafamda bir şey şekillendi.
Hayat, ya o ya bu kesinlike değil haklısınn. Hayatta pek çok şey hepsinini bir bütünü sanırım. Ben nereye geldim :)))
Telekinesis, hiç siler iyim, aşk olsun. Temize çekme fikri pek güzel ama :) Ne diyeyi, hayat sana güzel be :)
2 yazı önce Gidiyorum yazmıştın ya, cundaydı galiba:) Onun için hoşgeldin demiştim:)
:)) teşekkür ederim, hoşbuldum
eskiden öyleydim ama büyüdükçe insanlara hayır demeyi çok güzel öğretıyor yaşadıklarınn..
yada iyilik yap denize at mantığını yürüteceksin.sadece daha az üzülmek için....
Ben sanırım hep biraz asiydim.:D
Hala da öyleyimdir. Beni istediklerini yaptığım için sevecekler ve benn olduğum için kabul etmeyecekler ise o şahısların arkadaşlık yergı ve sistemlerinden şüphe ederim doğrusu!
Artısı ile eksisi ile çıkarsal ilişkiler :S nedense pek doğru elmiyor bana. He diyeceksiniz ki çıkar her yerde.. Evt o da doğru :)
Çıkarsa da çıkar Burcu, dediğin gibi seni sen olduğun için sevmeyen zaten bastırsın gitsin :)
Yorum Gönder