Olumlu şeyler duymak, takdir edilmek insana ne kadar iyi hissettiriyor kendini. Bütün tedirginliklerin, olumsuzlukların arasında, birisi sırtını sıvazladığında, iyi olduğun yönlerini söylediğinde adeta iki katı güçleniyor, her şeyi yapabileceğin hissine kapılıyorsun. Gücüne ve aslında içinde hep barındırdığın potansiyeline inanıyorsun.
Dün önemli bir görüşmem vardı. İşinde çok iyi olan ve saygı duyduğum birisi tarafından öyle güzel sözlerle ödüllendirildim ki; günlerdir binbir sebeple uykularıma mal olan, rüyalarımda beni huzursuz eden kaygılarımı gece odanın kapısında bırakıp uykuya daldığımı anladım. Çünkü bu sabah hafif uyandım, dişlerimi sıkmamışım, çenem ve başım ağrımıyor. Üstüne üstlük bir hafiflik var üzerimde. Huzurluyum...
Gün içinde karşıma yorucu ve zor işler çıksa da ben onları halledecek güçteyim, diyor içimdeki nazik kadın sesi. Ah, hep bu kadınla muhatap olsam keşke. O bana bu tatlı sesle telkinlerde bulunsa, annem gibi rahatlatsa beni her daim.
Ama olmuyor, yapamıyorum. Bu kadının sesini bastırmakta üzerine insan tanımadığım, o cırtlak sesli şeyin tuzağına düşüyorum hep. Son günlerde yine onunla haşır neşirdim. Cırtlak sesi ve sevimsizliğiyle günlerdir benimle o irtibat halindeydi. Ne kadar beceriksiz, akılsız, korkak olduğumu tekrar edip, "yapamayacaksın, olmayacak işte! sen onlar gibi değilsin" diye diye beni inandırmıştı acizliğime. Ah bu cadı kadına ben bir isim taktım da size söylemiyorum şimdi salon kadını çizgimden çıkmayayım diye. Hoş, o "salon kadını mı dedin? Haaaahahaaa seni salonun kapısından çevirirler kızım!" diye bana cevap verir ağzını açmasına izin versem, ya neyse. Artık öyle içime işledi ki; o konuşmasa da onun neler diyebileceğini üç aşağı beş yukarı tahmin ediyorum.
Tabii şimdi bana diyebilirsiniz ki; senin o tatlı kadınla iki lakırdı etmen için illa birinin sırtını sıvazlamasına mı ihtiyacın var? Sen kendinin farkında değil misin?
Eee, şeyy aslında öyleyim ama yani demek istiyorum ki...
Evet ya, öyleyim işte. Bunları duymak istiyorum, ihtiyacım var duymaya. Neler yapabileceğimi biliyorum, evet ama şu gündelik hayata öyle bir kapılıyorum ki; burada olup bitenler kendimle bağlantımı etkiliyor.
İzin veriyorum buna, ne yapalım?
Hem ben şu anda kendimi iyi hissediyorum. Bunun tadını çıkaracağım. Bırakalım şimdi cadıyı, cırtlağı bir kenara. İyiyim işte, öyle de kalacağım!
Görsel: Ahmet Coka
22 yorum:
Yaşasın! Hayallerine eşit gücü bulduğun için kutlarım Aslı :)
Oh be, dinleme şu cadıyı artık vallahi.
Senin içinin derinliğinden gelen şu tatlı sesi dinle hep ve onaylanma ve takdir edilme ihtiyacı duymadan kendi gücüne güven. Sana sihirli saati veriyorum: 10:18! Bugün buna niyet et ekinoks ve Ay tutulması ile birlikte, hehhee :))
syrakusa, evet güç orada, sık sık onunla takılmam dileğiyle:)
sibel, amanın toplantıyı durduracağım sırf o saat için valla alarm kurdum :)
Senden üstün kişiler tarafından övgü almak herkese iyi gelir ama bir işi bu beklentiyle yapmaya başlarsak asıl mutsuzluk o zaman başlar.
Durum aslında övgüden çok saygı görme isteği gibi geliyor.
İnce ince işlenen danteli masaya sermekle dışarıdan bin paraya alınan örtüyü sermek arasındaki farksın sen Aslı.
"içimdeki nazik kadın sesi", ben ona kız çocuğu diyorum. Kız çocuklarını da şevklendirmek, motive etmek gerek. Sevilmek, sırtının sıvazlanması hep bu yüzden gerekiyor onun sesini duyabilmek için...
Koca kadın oldun hala cadıydı, iç sesti, iç kargasıydı bunlarla uğraşıyorsun. Hem de işin ilginci bunların ne olduğunun farkında olarak uğraşıyorsun. Kör cahil olsabir olsan, yapamayacağım beceremeyeceğim desen sana anlatacak bir çok şey var. Alırım karşıma bak bu senin iç sesin, aslında sen... bla bla bla konuşurum. Seni ne yapacağız peki? 85 yaşına gelmişsin hala cadıyla uğraşıyorsun. Uğraşmanı geçtim bir de inanıyorsun ya ona daha ne diyeyim sana. Yoksa bu cadılı iç sesli, konuşmalı, interaktif yazılara mı denk geliyorum ben?
"Salonun kapısından almazlar" iyiydi :)
Salona girebilip gruba dahil olamayan Aynacı
Ey tanımadığım insan; kifayetsiz muhterisler içinde kalmışsın. yaşadığım tüm anormalikler normal aslında. etrafındaki duyduğun sesler yani o cadılar, sen duyduğun için varlar. duymamayı öğrenirsen kaybolacaklar. sırtını sıvazlayanlara gelince, pek çok ortamda gözüne kestirdikleri yetenekleri insanlarla balon misali oynamayı severler. Önce şişirir sonra daha fazlasını hep daha fazlasını beklerler. Sense daha iyisini duymak için kendini hırpalar durursun. İşin özeti(bende beceremiyorum ama)kendi yetenek ve kapasiteni görmen ve kendini sevmen tek çözüm. Duymamayı öğrenmek lazım geliyor artık...
Sevgiler
iyi iyi polyannayı yollamamışsın uzaklara seni onunla bulmak sevindirdi beni.iki hemhal edelim dedim ben de kendisiyle. biraz göz ucuyla bakıyor bana ama sanırım barışacak:)
stumm scream, hepimizin bir beklentisi oluyor, saygı duyulmak, onaylanmak veya beğenilmek. Konu şu ki bunu dışarıdan beklediğin sürece hayat çok zor.
Kaan, aslında ben hepsi olabilirim hatta pazardan alınmış lekesi çabuk geçen örtü de olabilirim gerektiğinde. Hepsi olmak, istediğinde olabilmek en önemlisi sanırım.
Bilge, haklısın. Canım ya sevdim şimdi çocuğu:)
Aynacı, napiyim ya napiyim? Aşamadım bir türlü, hem sen gittin artık ben ne yapayım, belki gitmeseydin şimdiye halletmiştik mevzuyu iki sigara molası arasında( hala içmiyorum bu arada:))
deli fadik, evet kesinlikle kendini sevmek tek çözüm, budur hatta.
bad-ı saba, işte benim bad-ı sabam ya işte geliyor yine. çok sevindim canım, hem de çok.
Aynen öyle. Mutsuzluğu peşi sıra getirir.
çok hoş bir yazı olmuş:) aslı şuraya bır gözatıver ıstersen, hatırlatma baabında. bence bu olumsuz sesı görmezden gelmek hıcbır ıse yaramıyor.
bılhassa işyerınde ınsan motıvasyon ıcın yaptıgı ısın karsılıgında takdır görmek ıstıyor. bence bu farklı bırşey. çünkü orada emegını sunuyorsun. ama özel hayatta takdır ve onay beklentısı ınsanı daha cok mutsuz eden seyler bence.
http://secretofaqua.blogspot.com/2010_04_18_archive.html#7159033772356742555
iyisin,iyisiiinn.hep de iyi kalasın Aslı'm :)
absolut, çok teşekkür ederim paylaştığın link için. Mare fidelis ile işim gereği de çalışıyorum ve yeniden okumak iyi geldi bültenlerinden bazılarını.
Ayşegül, teşekkür ederim, çok şekersin :)
Aslıı, ben senin blogunu okumayı çok seviyorum. Kabul edersen böyle de bir iltifatta bulunayım :)
Dışavurum, böyle bir iltifat kabul edilmez de ne yapılır :) Çok teşekkür ederim, hem de çok!
Şşşştttt, pıtırcıkaslı (bugünkü ruh haline bu ismi uygun gördüm!), etiketleme keyfine bak!
Bazen insana bildiğini yeniden duymak iyi gelir, bazen aslında bilerek geriye attıklarını, sizin meslek tabiriyle "motivated forgetting" kulvarlarını cilalamaya en iyi çare, kendini iyi hissettiren küçük hatırlama notlarıdır, di mi?! Kendine bunun için bugün bi demet nergis alıyosun köşedeki çingeneden, benden, anlaştık mı?!
Eliza'm, ya öldüm gülmekten. Pıtırcık Aslı demek :)) En bayıldığım çiçeklerden biridir nergis, bunu tahmin etmene şaşırdıysam ne olayım:)
Sen tatil dönüşü benden az pıtırcık değilsindir tabii, değil mi:))
Sorrrma, pıtırpıtırım :) Madridi yazıcam ilk fırsatta..
Nergisi tahmin etmekte ne var, hayatta en sevdiğim çiçek muhtemelen aslının da en sevdiğidir dedim, tamaaam :)
Başka Yarınlar
İmrûz cemâl-i tü sîmâ-yı diger dâred
İmrûz leb-î nûşet helvâ-yı diger dâred
Bugün yüzünde bir başka güzellik var senin,
bugün dudağında başka bir tad var,
boyunda başka bir yücelik
Bugün kırmızı gülün bir başka daldan
Ayın gökyüzüne bugün sığmamış
Göklere benzeyen göğsün bugün daha geniş
Hangi yanından kalktın bu sabah, söyle,
bir başka kavga var dünyada senin yüzünden,
dünyada bir başka gidiş
Biz senin gözlerinden gördük
arslanlara meydan okuyan o ceylanı,
Başka bir ovası var o ceylanın bugün
iki cihandan da dışarı
Seven insanın ayağı mı yok,
işte ona ölümsüzlük kapandı
Yukarlarda onunla uçar gider
Gözlerinin denizinde onu arama
Oinci bir başka denizde
Bakarsın bugün sever bu yürek,
yarın sevilir bakarsın
Yüreğimin özünde başka yarınlar var
Mevlana Celaleddin Rumi
Mavlana Rumi, 30.09.1207, Balkh, Persian.
Thanks...wonderful Lady!
insansın çünkü. insan olmak birliktelik ister. kendi düşüncene onay bekler. yapabileceğinin farkındasındır zaten de bir de dışardan görülmek ister. yapabilirsin, ilk adımı gerçekleştirebilmişin. 'kendini görmek'
hem arada cadıya kulak vermek de doğaldır. iyi için bazen kötüye ihtiyaç duyulur;)
lady sophia's lover, tahnk you.
ben, yol doğruysa, engebeler için şikayet etmemek lazım, tamam o zaman.
Yorum Gönder