3 Nis 2011

Aşık olmaya...


Otobüs, gecenin karalığında etraftaki ağaçlara, farlarından yansıttığı ışıkla farklı şekiller verirken; başımı cama dayamış, gidiyorum. Sarı walkman'imde "Yağmurlu günlerde seviş benimle" diyor Derya Köroğlu. Aklımda gideceğim yere dair bir sürü umut var. Orada beni beklediğini söyleyenler, beklediğini söylemese de beklediğini bildiklerim ve kendisi bile beni beklediğini bilmeyenler.

Başımı yasladığım camdan, dışarının serinliği vururken, sevinçle kapatıyorum gözlerimi, bir sonraki şarkının girişi çalmaya başladığında. Derin bir uykudan, şoförün ileri geri ittiği el freni mi vites mi olduğunu ayırt edemediğim ama bana mola vaktinin geldiğini haber veren sesle uyanıyorum. Gözlerimi açar açmaz yanımdaki teyzenin üzerime yığılmış vücudundan kurtulmaya çalışıyorum. Neyse ki uykusu çok ağır değil, uyanıyor ve devrile devrile kapıya doğru yürümeye başlıyoruz önlü arkalı.

Otobüsten indiğim an burnuma gelen benzinle karışık egzoz kokusundan nefret ettiğimi söylemiş miydim? O koku bana nedense, hüzünlü ayrılıkları, mide bulantısını, yolculukları hatırlatır ve evet ben yolculuk sevmem. Gitmeyi severim ama yolculuk anını sevmem.

Teyze tuvalet sırasında da önümde ve çok yavaş hareket ediyor. Sadece bir tuvalet var, beklemek zorundayım, altıma yaparım yoksa yolun devamında. İkram edilen her çay ve kahveyi içmekten içim çorbaya döndü. Muavin çocuk öyle yakışıklıydı ki; ona hayır demek istemedim, ne yapayım? Güzellere karşı bir zaafım var, kadın-erkek fark etmiyor. Seviyorum güzel olanı. Bu da benim ayıbım ve bu ayıpla yola devam etmekte sakınca görmüyorum.

Teyzenin tuvalet töreni bitti ve kendimi içeri zor attım. Nefret ederim yollarda tuvalete girmekten. Her yer ıslak, tuvalet kağıdı yok, klozet kağıdı daha o zamanlar icat bile edilmemiş, edilmişse de bizim memleket nasiplenmemiş. Neyse tedarikliyim, cebim kağıt mendil deposu. Klozeti mumya ustaları gibi sarıp sarmaladım mendillerle, artık oturabilirim. Benim işim de teyze kadar sürdü zira tuvalette hijyen önemlidir. Hem arkamda bekleyen de yok, hayat bana güzel.

Bacaklarım uyuşmuş oturmaktan, açılmak için dışarı çıkıyorum ama yaz olmasına rağmen sabaha karşı çöken nemli serinlik içimi ürpertiyor. Yine de hoşuma gidiyor bu üşüme hali. Yarın sabah güneş doğduğunda olmam gereken yerde olacağım, denizin, tuzun, kumun tadını çıkartıp, keyif yapacağım.

Arkamda bıraktıklarım azıcık hüzünlendiriyor beni ama Fatih Terim'in de yıllar sonra şahane İngizlizcesiyle söyleyeceği gibi önüme bakacağım, arkama değil! Her gidiş bir terk ediş miydi yoksa giden mi suçluydu her zaman? Aslında giden değil kalandır terk eden dememiş miydi Derya Abi? Giden de bu yüzden gitmiştir zaten. Evet öyle oldu, terk eden aslında ben değilim.

Çam kokuyor her taraf, ormanlık bir alandayız sanırım, her yer karanlık sadece çam kokusu. İçine çek ve mutluluktan bayıl kokusu. Bu kokuyu bırakıp da limon kolonyası ikram eden yakışıklıya hayır diyemeyip, elime kolonya döktüreceğim otobüse binilir mi şimdi yahu? Peki kolonya kokusundan nefret ettiğimi söylemiş miydim? O da yolculuğu hatırlatır, ondan.

Hangi şehire gittiğimin bir önemi yok. Aşık olmaya gidiyorum. Yaz aşklarına. Bir tane değil, Allah kısmet ederse birkaç tane. Dedim ya bekleyenler de var, beklediğini bilmeyenler de. Benim bilmediklerim de var, elbet.

Dolce vita!

Müzik için tık
Görsel: Ahmet Coka

14 yorum:

HayatVEtavla dedi ki...

Vay vay vaaayyy..

Ablamıza bak neler de yaşamış (ya da yaşamayı düşünmüş diyelim) vakti zamanındaaa :)

Adsız dedi ki...

Bir tek kendim saırdım bu hislere aşina. yalnız değilmişim bütün bankacılar duyuyormuş..

Nursel Dokuzlar dedi ki...

Daha okumadan yorum yapıyorum o kadar açım, bir sürü yazı birikmiş. Hasta hasta oturup hepsini okuyup sonra döneceğim ben.

mehbup dedi ki...

Şu an ben de bir deniz aşkı var umarım bu yaz bu aşkıma kavuşurum:))

Unknown dedi ki...

"VAYY, KADIN İŞTE..."

Adsız dedi ki...

cok güzel bi yazi olmus:))yazinda yaklastigi bugünlerde ne güzel olmus....

Aslısın dedi ki...

hayatvetavla, kim bilir öyle mi olmuş, ben de bilemedim:)

syrakusa, bankacılar da insan be:)

Nursel, özlemşim seni yahu:) şükür kavuşturana. geçmiş olsun bu arada.

mehbup, ben de deniz, kum, şezlong hepiciğini özledim:)

yaşam pınarım, kiim? :)))

Aslısın dedi ki...

Adsız, sağol. Yaz hemen gelsin.

Emine dedi ki...

bekleyenler, beklediğini bilmeyenler, senin bilmediklerin,beklediğini bildiklerin bu nasıl bir yelpaze Aslıcım maşallah diyorum da başka bir şey diyemiyorum :)

not: olan var olmayan var zenginlik de böyle gözler önüne serilmez ki canım :)

Aslısın dedi ki...

Emineee, gerçek değil yahuu:) yoksa böyle söyler miyim hiç:)

Unknown dedi ki...

ZATEN BU HATUNUN YAZDIKLARINI OKUYUNCA BAZEN İNSANIN KENDİ HAYATINA BÖÖÖÖÖÖÖÖ DİYESİ GELİYO :D BU NASIL BİR ENERJİDİR ANLAMADIM :D

Aydedeye havlayan dedi ki...

yaz güzeldir, yaza yolculuk daha güzeldir, yaza yolculuk yaptıktan sonra aşka dalmak en güzelidir ama. güzel şey be aşık olmak. vakti geliyor artık bak ben de hissettim. bahar falan da kayboldu bu ara ama elbet gelecek, kaçacağı yer yok ki :))

Aslısın dedi ki...

Yaşam pınarım, bana depresif diyenler utansın be:))

Aydedeye havlayan, yook evet, bahar dalları yalan söylemez hem:)

Adsız dedi ki...

uff bu çok güzelmiş, hem de benim doğum günümmüş o zaman, hediye olarak üstüme alındım şuursuzca