14 Nis 2011

İzninizle...

Elbisesinin arkasındaki fermuarı açmaya çalışırken; "bu anı daha önce yaşamıştım, evet" dedi.

Aynanın önünde, sol koluyla elbiseyi çekerken, sağ eliyle fermuarı indirme anında karşısında beliren hokkabaza benzer hali aynıydı ama içinden geçenler çok farklıydı.

Bu dejavu sayılamazdı, değil mi? Dejavu olsa, duygular da aynı olurdu. Oysa, küçük kalp çarpıntıları yerine; durağan ve sıkıntılı ritmler, parlayan gözler yerine; donuklaşmış bakışlar yansıyordu artık aynaya. Hayır, hissedilenler farklıydı kesinlikle.

Şarkılar, şakalar, yazılar, yerinde olan veya olmayan noktalama işaretleri bile eskisi gibi hissettirmiyordu şimdi. İçindeki şeffaf tül, tüm renkleri ve formları dışına yansıtabilirken; bunları içinde saklayan dört köşeli bir buzdolabı kabına dönüşmüştü.

Kendisiyle arasında bir mesafe var şimdi; hareketleri bile köşeli. Köşeli insanları da şekilleri de sevmedi ki; hiç. Şimdi, sevmediği şekiller, uzaklaştırıyor onu benliğinden. Sadece benliğinden değil herkesten ve her şeyden.

Uzaklaşma zamanı geldi belki de; tatile çıkıp kafa dinleme zamanı. Aslında dinlenmek için kafanın susması gerek. Kafamı dinleyeceğim dediğinde; hep daha yorgun düşüyor. Çünkü kafa hiç susmuyor ki. Kafamı susturmaya gidiyorum diyor bu yüzden, uzaklaşırken herkesten.

O'na müsaade...

Görsel: Ahmet Coka

5 yorum:

Adsız dedi ki...

NOOLUYO LAN BU YPRUM SAYFASINAAA... HATA ÜSTÜNE HATAA !!
Başaramayacak.. En iyisi fermuarı indirmekten vazgeçip elbiseyi yırtsın ve ne bulursa giyip gitsin. Müsaade yok zaten kafası rahatsız ediyor ınu biz ona müsaade etsek de o rahat kalamaz.

Aslısın dedi ki...

höyttt, adam delirdi tikkaayttt:)))

Sibelbek dedi ki...

arada bir lazım kafa dinlemek... gitsin, bizden izin :) Syrakusa'ya bakma sen, son zamanlarda fazla kahramanlık yapar oldu o :)))

Unknown dedi ki...

susmayan kafayı iyi bilirim...hatta benimki zaman zaman koro halinde coşar bile..

4 anlaşmayı okudum , bitirdim.teşekkür ederim.başka önerilerinde olursa keyifle okurum..

kocaman sevgiler..

Aslısın dedi ki...

Sibel, dellenmiş valla adam:)

öz'üm, çok sevindim beğenmene. alakasız ama son okuduğum ve çok beğendiğim bir kitap, Magda Szabo'nın Kapı adlı kitabı. Şurada yazmıştım, bir bak istersen.
http://raflarinarasindan.blogspot.com/2011/04/kap-magda-szabo.html