16 Ağu 2011

Eski defterler

Beni hiç anlamadın. Ben de anlatmaya yeterince çaba göstermedim belki. Ortada bir suç varsa; sadece sen suçlu olamazsın. Anlatamadıklarımı şimdi rüyamda anlatıyorum sana. Ne zamandır gördüğüm anlamsız rüyalardan sonra iyi geldi, anlamlı bir şeyler yaşamak, rüyada da olsa.

Bugün, uzun zamandır ilk defa işe yaradığımı hissettim, iyi geldi bu his. İşe yaramazlık duygusuymuş, bütün bunalımlı yazıların sebebi. İşlemek iyidir, pas tutmazsın o zaman. Pas kahverengi, kuru, çirkin. Paslanmak istemiyorum ben.

Belki de çok hafife aldım duygularını, sadece beklenti gözüyle baktım onlara, karşılanmaz beklentiler. Bilmiyorum, kafam değişti mi peki? Evet ve hayır. Bu sadece bana bağlı değil.

Çocukluğuma gidiyor aklım, son günlerde sık sık. Sokakta oynadığım günlere, evdeki hallerime. Kendimi odama kapatırdım, radyo dinlerdim, yazardım. Ağlardım genelde yazarken, elbette mutlu olup yazdığım zamanlar da olurdu. İnsan hep mutsuz olamaz ya? Şifreli yazardım ki; kimse okuyamasın. Sonra yırttım o defterleri, attım. Ne aptalca, ne kadar çok aptallık yapıyorum değil mi?

Oysa şu anda o şifreleri çözmeye uğraşmak bile mutlu ederdi beni. Artık öyle yazmak zorunda olmadığımdan ya da yazmadığımdan.

Geçer, geçecek diyorlar ya, teselli için?
Aslında hiç geçmiyor.
Geçmiş gibi yapıyor.

15 yorum:

Hayat_Erkeği dedi ki...

ben de kimseye söyleyemediklerimi şifreli yazardım ve hatta her harfe karşılık kendimce bi işaret oluşturmuştum öyle yazıyordum. güzeldi hala aklımdadır =)
söyleyemediklerimi böylece söylemiş olurdum. rahatlardım. çok.

bahar dalı dedi ki...

bir itiraf: geçtiğimiz yıl boyunca rüyamda en çok seni gördüm:) gerçek hayatta görmediğimdendir belki, bilançaltım eksikliği tamamlamaya çalışmıştır...

Adsız dedi ki...

Geçmiyor vesselam geçmiyor...Geçmeyecek te !

Adsız dedi ki...

Şifreli yazma olayı çok yaygınmış sanırım bir zamanlar :) Ben de şifreli yazardım, çok küçükken... Onları çoktan attım sanırım, ondan sonra şifresiz yazdığım 7 defter olmuş, geçenlerde kıyısından köşesinden bakayım dedim tam 4 saatimi geçirmişim sayfaların arasında.

"artık 14 yaşına geldik artık öyle çocuk gibi davranmak yok, büyüdük." yazmışım tam 10 sene önce... Saatlerce gülmüştüm...

Sonra onları da attım, koyacak yerim yok diye, yani belki de sadece bahane yer... İnsanın hoşuna gidiyor bazı yerleri okuduğunda, dert ettiği şeylere baktığında çoğu zaman gülümsüyor kendi kendine, bazen de... bazen de, tekrar hissediyor aynı şeyleri okurken...

Çok olmadı birkaç ay belki, attım hepsini... Yeni bir sayfa açtığımı hissettiğim an, attım... İyi mi ettim kötü mü ettim bilmiyorum... Geçmişte yaşadıklarımız hiç yaşanmamış gibi olmuyor, ama hiç geçmiyor diye düşünüp umutsuzluğa kapılmak da doğru değil... Çok klişe bir "yara" benzetmesi vardır ya, işte çok hoşuma gider o benim...

Bazı yaralar çabuk geçer, izi bile kalmaz, bazıları uzunca bir zaman bir yere çarptığında yeniden kanar, uzun zaman alır iyileşmesi, belki iz bırakır ömür boyu ama, hep iyileşir...

Aslısın dedi ki...

hayat erkeği, şifrelerin komikliği de cabası:)

bahardalı:)) ne diyeyim:)

göktürk, evet öyle işte.

sestod, ben üzülüyorum attığıma, yazık oldu.
iyileşse de izi kalınca sanki iyileşmemiş gibi oluyor ama:(

just not found. dedi ki...

Nasıl desem; bazen yalnızlığın getirdiği melankoliye o kadar alışıyoruz ki acıya meylimiz bundan belki de;)
Defalarca geçeceğine inandırıp hala geçiremeyenlerdenim ben de,gerçek şu ki; bu süreç tabir-i caizse geçerken sana da geçirmeyi ihmal etmiyor ne yazık ki :)

Sibelbek dedi ki...

yaralar iyileşir iyileşmesine, hatta yarayı nasıl aldığını bile hatırlamazsın ama acısı hep aklında kalır niyeyse...

Aslısın dedi ki...

küçükkurba, geçiren geçirene:)

Sibel, duygu unutulmaz, her şey unutulsa da o kalır, ondan.

Unknown dedi ki...

geçmiş gibi yapıyor ya kandırıkçı işte nolcak!

Nil dedi ki...

eski defterler. hiç açılmasın mümkünse. rüyamda konuşmaktan da korkarım ben. benim de şifrem vardı. ama o bile okundu. ne kadar kırılmıştım. yakmıştım geçmişe ait yazıları. hala da yakılacaklar beni bekliyor.

didem dedi ki...

Sifreyi birak kilitli defterler vardi:)

Aslısın dedi ki...

Pınar:))

Nilhan, kıymasan keşke ama okunmuş olmaları ne kadar kötü. Ne diyebilirim ki:(

Didem, evet hatırlıyorum:) onlar daha çok dikkat çeker diye hiç bulaşmamıştım.

mehbup dedi ki...

Rüyalarımda sınavla boğuşuyorum:))

Geçmiyor..

Aslısın dedi ki...

Bunu kime yazdim acaba? Her 16 agustos'ta yazmisim demek. Bugun? Bilmiyorum. Mehtap gidip ders calisir misin lutfeenn:))

mehbup dedi ki...

Diğeri özeldi diye. bu genele hitap ediyordu:))Güne göre yazılarını okuyacağım
Doğru kalktım. çalışayım.