Soluk Avrupa filmlerini seviyorum. Kadınların, senin benim gibi normal saçlar ve kıyafetlerle gezdiği, içinde bol melankoli barındıran filmleri.
Gerçek dünyayı izlediğimi, işte o anda hissediyorum. Zaten hayat ve insanlar yeterince sahteyken, maskeli baloya bir de elimle koyduğum dvd'den tanık olmak, hiç de cazip gelmiyor.
Film bittikten sonra olması gereken sessizliği seviyorum. Filmin en aklımda kalan sahnelerini, kafamda yeniden oynatmayı, bir kaç hafta sonra bile aniden filmi hatırlayıp, gerçek hayata yansımasına tanık olmayı.
Boyalı, cafcaflı, yapmacık insanlardan bunaldığım gibi sıkıldım hep mutlu sonlu, kahramanlı, güzel, parlak kitaplardan ve filmlerden.
Bir ara kendimi suçladım, depresif ruh hallerine sokmayı seviyorsun kendini diye ama şimdi fark ediyorum ki; gerçekliği seviyorum.
Üzerinde düşünülecek, iz bırakan yaşanmışlıkların peşindeyim. Olmayan dünyalara dalıp, hayal kurmalar bana göre değil.
10 yorum:
Bencede en iyisi bu....
Hayal kurmak güzel.
Belki sen de haklısın. Sahte insanlar hayal dünyasını kirletebilir mi?
Film konusunda aynı düşünüyoruz.
ohh canım yaaa.seni okumayı cok özlemiştim. hissen vukumu dur bu yine :))
ballı lokmam:) olmuyorsa olmuyor işte
mehtap sahte insanları hayale almamak bizim elimizde, gerçek hayatta zaten varlar. bana öyle geliyor yani:)
vili, sağol vilimsin
Seviyorum seni:)
karşılıksız değil bu aşk:)
Belkide en özgür olduğumuz yer kurduğumuz hayaller ama bezen onlarında içine edebiliyorlar. Bide öteki tarafı denemek lazım orası nasıl acaba :D
madem soluk renkli doğal görüntü seviyorsun sana plazma yakışır. ( Boyum posum devrilsin!)
Hayallerinde bile zorluyorsan kendini sahi sen ne ara huzur buluyorsun?
Cute oteki taraf derken:))
Surakysa'um hastasin canim olsuun:))
Kcs bilmem ki:) normal kisa anlarda. Yemek sevdigim bir yemekse, tam ihtiyacim olan anda bir sessizlik yakaladiysam gibi fani anlarda:)
Yorum Gönder