16 Eki 2012

Hayat bazen çok flashback

Öğretmesi bol, sıkıntılı mı sıkıntılı bir üç seneyi geride bıraktım. Geçti diyorlar, onların yalancısıyım yoksa henüz hissettiğim çok net bir sıkıntı geçişi yok. Ama bir takım  güzel hareketlenmeler de olmuyor değil.

Neler öğrendin tatlım? diye sordum kendime bir hafta önce ve hepsini yazdım turuncu kaplı deftere. Zaten bu üç senenin sıkıntısı ve arada nefes alışlarına da, bir şekilde tanık o defter. Rutine girdiğim anda yaptığımdan soğuduğum için günlük diye de çağırabileceğimiz defterimi, bazen her gün aksatmadan bazen de on ay sonra filan elime almışım. Yani defter sadece yazdıklarımla değil, zamanlamalarımla da ipucu veriyor bana, benim hakkımda. Zamanlamalarımla ne zorlama bir kelime? Okusanıza sesli. Zamanlamalarımla.
Değil mi?

Defteri öylece bırakmamak ve azıcık kendimi sarsmak için aldığım dersleri de yazdım, geçen gün. Okurken ve bunları düşünürken, yaşanmışlıklara, yaptıklarıma, hissettiklerime geriye yolculuk kapsamında yapığım bu ziyaret, ruhumu daralttı dersem yalan olmaz.

Defterin özetini çıkarsam; içeride en çok, insanlar konusunda sıkıntılar, dersler, ders alamamalar, kafama zorla, vura vura öğretmeler var. Yalan söyleyenler, bunu alışkanlık haline getirenler, kendini kabul ettirmek, sevdirmek için hizmette, yalanda dolanda sınır görmeyenler, sırf farklı oldukları için herkesin kaçtığı ama benim yakınlaştığım insanlarla uğradığım hayal kırıklıklıkları ya da batağa düşmüş gibi içinden çıkamamalar. İş hayatındaki olaylara girmiyorum bile. Gerçi bu insan deneyimlerinin büyük çoğunluğu, plaza hayatından yadigar ya.

Zaten 2009 yaz sezonunda başlayan yazılarımı arada okuduğumda, içimi afakanlar basıyor. Ne çok öfke, insanlara isyan, nefret, kendimle kavgalarım var diyor ve adeta yazdıklarımdan utanıyorum. Evet utanıyorum. Sözlerimi geri alamam, söz uçar, yazı kalır vsvsvs. Utanmakla beraber acıyorum, kızıyorum o hallere düşüşüme, neyse sonra bu şekilde olmasa; koca kafam almayacaktı, anlamayacaktı mevzuyu diyor ve devam ediyorum.

Bu arada, hikayenin içinde, gerçek dostlar, gerçek dostun nasıl olması gerektiğine dair bir sürü yaşanmışlık da var. Sadece kötü şeyler olmadı, elbette. Üç sene önce hayatımda sadece bir tane gerçek arkadaşım varken şimdi bu sayıyı %100 arttırdım, artık iki kişi var. Tamam dalga geçtim yahu. Daha çok arkadaşım, dostum oldu. Daha çok dediysem, kendi meczup-çapımdan bahsediyorum. Beklentileri yükseltmeyelim.

Kapıyı biraz aralayınca girenler, evin daimi konukları oldu. Hoşgeldiler, safalar getirdiler. Hazır, yemek, kek, börek yapmaya da başlamışken; aaa bir tane daha almazsanız ölümü görün, diye bunaltabilirim onları. 
Yaşasın!

 Demem odur ki Aslı, merak kediyi öldürür. Ne alaka demeyin, alakanın dibindeyiz.



9 yorum:

Unknown dedi ki...

Ben boşuna yazmak delilik demedim yazımda. İyi tarafı kendinizdeki gelişmeleri gözlemleyebilmiş olmak. Daha çok dostunuzun olması güzel,umarım hep böyle devam eder

cahitkck dedi ki...

" Hayat yaşayarak öğrenilir, en fenasından öğreniyorsun sen de :( "

levent şane dedi ki...

Kendin ile uğraşmak kadar güzeli yok

Cute Curute Kosovali dedi ki...

Tam ev kadini oldun :)) Ama ben demistim sana yakinda o moda baglarsin diye kekler borekler filan ama korkuyorum ne yalan soylim yakinda gun filan yapmandan. Senin bana ogrettigin bisey var ileriye umutla bakmak her ne olursa olsun yikilmamak uzulmemek. Simdi ben diyorum sana eminimki hayatinda hersey istedigin gibi olacak azimlisin biliyorum taniyorum seni :))

mehbup dedi ki...

Sen çayı yapsan yeterli, börek kek bizden:))

Ağacındaki çiçekler hep kalsın. rengarek olsunlar:)

Pilli Petro dedi ki...

ahahah deli Aslı seviyorum seni hem de çok :)) şu bloglarda okumaktan, konuşmaktan en keyif aldıklarımdan oldun. ben çok insan canlısı değilimdir he kıymetini bil :P

tüm bunların sorgusunu ben de yapıyorum ama biraz daha vaktim var havlu atmaya. bi bebek alıverince kucağıma galiba bi manifesto yazıcam sonra rahatlicam :))

Aslısın dedi ki...

Asya, tesekkur ederim:)

Cahit, sansima ne diyebilirim:))

Levent benim de en sevdigim is bu.

Cute:))) gun yaparsam sasirmayacagim, kendimden her seyi bekliyorum artik:)) sagol canim.

Mehbupp, ciceklerim de senin olsunlar o halde:))

Pilli, tatlisin kizim sen. Karnina sipaa, bunu not ettim. Yetkili mercilere ileticiim:))

Pilli Petro dedi ki...

hehe ilet de beni kurtar bu sefillikten :-)

Aslısın dedi ki...

Koftehor:)