Kalbinin Sesini Dinle!

"To know how to choose a path with heart is to learn how to follow intuitive feeling. Logic can tell you superficially where a path might lead to, but it cannot judge whether your heart will be in it."

"Seçeceğin yola kalbinle karar vermek, sezgilerini nasıl kullanacağını bilmekten gelir. Mantık, sana yüzeysel olarak gideceğin yeri gösterebilir ama o yola kalbinle gidip gitmeyeceğini belirleyemez."

-Jean Shinoda Bolen-

Bugüne kadar yaşadıklarım bana şunu öğretti: Bir işi seviyorsam, ona kalbimi vermişsem; sonucu da farklı oluyor, bugüne kadar sevmeden yaptığım hiçbir işten hayır görmedim.

Yalnız yukarıdaki cümle biraz fazla abartılı değil mi diye de düşünmeden edemiyorum. Mantığı bir kenara koyup, sadece sezgi ve sevginin yolunu izlemek biraz hayalperestlik olmaz mı?

Bunu benim söylüyor olmam çok normal. Ben risk almaktan korkan, savaşmaktansa yerimde durmayı tercih eden bir insan olmaya daha yakınım.

Sezgilerim kuvvetli sayılır. Sevmek ve sevilmek benim için çok önemli. Gel gör ki; kararlarımı buna göre vermek ve bu doğrultuda yaşamak beni korkutuyor.

Oysa yaptığım şeyi farkında olarak yaparsam; sonunda ne olursa olsun "istedim ve yaptım" diyebilirim. Sonuç istediğim gibi olmazsa kurban rolü oynamam da gerekmez.

Kontrol bende olduğu sürece hazırlıklı olurum. Allah dağına göre kar verir lafına da inanırım. Başına bir şey geliyorsa bir sebebi vardır: Yaşaman, öğrenmen, farkına varman gereken bir şey durur orada.

Hayata ve başlarına gelenlere karşı koyan, isyan edip, "neden ben?" diye soran insanların eline ne geçer?

Kendine acımak, gittikçe dibe çökmek, yaşamaktan vazgeçmek ve isyan ederken aslında savaşmadan kabullenmek!

Kalbin sesini dinlemek, beni hep korktuğum "risk almak" konusuna getirdi. Bu konuda kendimi esnetmeye çalışıyorum ama kolay olduğunu söyleyemem.

Sevgi ve sezginin gücü derken, riskin, belirsizliğin korkusu sarıverdi içimi!

"Risk almaktan korkuyorum" demek yerine "cesur olmak istiyorum" diyerek, bitiriyorum.


Foto:storyassistant.com