Ne zamandır bu kadar takmamıştım birisine. Deliriyorum adı geçtiği an! Aslında neye delirdiğimden çok emin de değilim ama bir anda bütün kara bulutlar üzerime toplanıyor ve ben şimşek gibi çakmaya başlıyorum.
Hiç yakıştıramıyorum kendime bunu. O kadar değersiz birisi için kendi kendime sadece düşünerek; kaç geceyi, kaç keyifli başlayan günü kabusa çevirdim, hatırlamıyorum.
İnsanlar artık dalga geçiyorlar bu halimle. Buna da sinirleniyorum.
Aslında ben kendime sinirleniyorum ya!
Sinirlendiğim zaman; sakinleşmeyi değil o siniri belki de olmadığı kadar güçlü bir şekilde dışarı yansıtmayı tercih ediyorum. Sanki gözüm kararıyor ve kontrolden çıkıyorum. Sonra da o sinirle söylediklerimden, gözyaşlarımdan, bağırmalarımdan pişman oluyorum.
Geçenlerde kendi kendime "ya ben bu siniri atmak zorundayım bünyemden, ne yapalım, kontrol etmeye çalışmayayım. Nasılsa sonra geçiyor" demiştim.
Ancak yakınlarda başıma gelen bir olaydan sonra gördüm ki; bu patlamanın şiddeti gittikçe artıyor ve ben yapmak istemediğim şeyleri yapar, söylemek istemediğim şeyleri söyler hale geliyorum.
Ayrıca "ne yapalım canım, vur poposuna rahvan gitsin" demekle olmayacak.
Ben bunu kafama taktım ve farkına vardım bir kere. Bir şeyler yapmam lazım.
Bu tip durumlarda kontrol bende değil, olaya yüklediğim anlamda!
Ne yapacağım kontrolü vermemek için?
İçimdeki sistemleri devreye sokup, kendi kendime şunları söyleyeceğim:
Aslı, fırtına geliyor akıllı ol!
Şu anda bir şey yapma veya söyleme. Nefes ver, yargıyı gönder.
Sen fırtına istemiyorsun. Her zaman sakin bir deniz manzarası ve yumuşacık kumları tercih edersin. Oradasın ve fırtınayı çağırmak istemiyorsun.
Deli duygu geçene kadar o kumlarda kalacağım.
Bugüne kadar yapacağım dediğim ve böyle yöntemlerle kendime yardımcı olmaya çalıştığım her şeyde inancım güçlüydü.
Bu sefer öyle hissetmiyorum.
İşim zor, sinirliyken bunları yapabilmek yürek ister.
Bakalım nasıl olacak?
Görsel için tık.
10 yorum:
Sağol be doğumgünü çocuğu, bu mudur :))
Yok ya deneyeceğim, sinirsek birşey oluyorum gitgide. Kız çok güzel ya, "hareket bahane, kız şahane dedim, koydum.
sinir zararlıdır, hem kendine hem karşındakine :)
Kesinlikle öyle. Ama bir tutmayı başarırsam, blogda şampanya patlatacağım :)
Aslında kişinin kendi kendine yaptığı telkinler işe yarar olsa da, bu sefer inancının yüksek olmadığını söylemişsin ki, bu da telkinlerin boşa gitmesine neden olabilir.
Bunun yanında sorunun esas kaynağını bulup, direk onu çözmeye ye da anlamsızlaştırmaya yönelmek daha faydalı olabilir.
Zorlansan da, istediğin taktirde sorunu çözmek için çözümü yine senin bulacağın kesin.
Sadece kendine güvenmen gerek ilk adım için. :)
Kerim, çok haklısın, sağol.
İnancımı kuvvetlendireceğim.
Sonucun esas kaynağını anlamsızlaştırabilmem için inan kendimi tamamen değiştirmem lazım :)) Kaynak benim yani.
Son cümlen çok iyi ya, evet kendime güveniyorum tabii ki. Benden başka çözüm yok çünkü.
Eğer ki sinirlendiğin bir kişiyse ona o an söyleyemediklerin içinde kalmışsa, içindekileri boşaltmadan rahatlayamazsın. Benim öyle oluyor yani. Hem o telkin edici sözlerde işe yaramaz kendimizde ama başkası için söyler dururuz. :) Keşke faydalı olabilse ama nerdee...
NesTal ve Taşkın, ben aslında şimdi fark ediyorum ki; kişi vs hikaye ama genel sinir patlamalarımı kontrol etmek istiyorum. Bunun için de sadece o an hayvani güdülerimle değil, sakinleşmeyi telkin ederek, biraz vakit geçirebilmeyi başarmalıyım. Olmayack şey değil çünkü o anda öyle davranmayı ben tercih ediyorum. Başka bir davranışı tercih etmeye karar verebilirsem sorun çözülecek. Durun bir de bunu düşüneyim :)) Sağolun.
Ben de aynı durumdayım, kendimi geliştirmeyi deniyorum,sonuçta bir noktaya kadar sakin kalabiliyorum ama bardağın son damlası gibi; son noktada beynim dönünce deliriyorum. sanırım biraz yetiştirilme tarzı ile de ilgili,çünkü bizim ailede herkes bu şekilde.oysa daha sakin ailelere bakıyorum,bu şekilde olan arkadaşlarım daha sakin.
Sinirli, ben de aile konusunda seninle aynı fikirdeyim. ismin de çok anlamlı bu arada :)
Yine de kaderimize razı olmayalım bence.
ahanda aslı tam şu aralar beni anlatmışın... bööle bi' kılım hAtuna, oda etrafımda bi'şeyden habersiz... benim tüylerim diken diken... akşam oluyo kendime kastım var ben her'hal diyorum....
ama delleniyorum yanii...
Yorum Gönder