19 Tem 2008

Olumlu Geribildirim Ne Güzel Bir şeymiş

Bu hafta içinde aldığım 3 günlük eğitimde bir çok şeyden bahsettik ama bir tanesi bende diğer konulardan daha fazla etki yarattı.

Hocamız bizden iki dakikalık bir konuşma hazırlamamızı ve bu konuşmanın bir konusu olmasını söyledi. İki dakika boyunca da bu konu hakkında diğerlerini bu konuya ikna edecek bir şeyler söylememiz gerekiyordu.

Topluluk önünde bu şekilde konuşmanın bana verdiği stresi sanırım tahmin ediyorsunuzdur. Eğitim boyunca gayet aktif olan ben oraya çıkıp, konuşma konusunda bir hayli çekingen davrandım. Konuşmasını yapanlar içinde sondan 3. kişi olabildim ancak. Eğitim boyunca sınıfta her şeye atlayan iki kişiden biriydim. Konuşma sırası gelince Eğitici "eee kim başlayacak? Gerçi tahmin etmesi kolay. Ya Arda ya Aslı" dedi. O bile benden emindi ama ben o sırada içimde ne fırtınalar yaşıyordum.

Konumuz; konuşmacı konuşmasını yaparken onu izlemek ve bir kağıda konuşmasıyla ilgili geribildirimlerimizi yazmaktı. Ancaak sadece "olumlu" geribildirim yazacak ve onları bir zarfa koyacaktık.

Önce izleyici olarak deneyimlerimi anlatmak istiyorum. İlk konuşmacıda aklıma gelen ilk üç geribildirimin hepsi olumsuzdu. Kalakaldım ve birşey yazamadım. Sonra iyi yaptığı şeyleri fark etmeye odaklanınca o konuşmacı ve tüm diğerleri için motor gibi olumlu şeyleri fark eder ve yazmaya başlar oldum. Bu bana bulaşıcı bir hastalığı hatırlattı. Bünyene giriyor ve çok kısa bir sürede beynine ve vücuduna o hükmetmeye başlıyor.

Bir şeyi değerlendirmemiz gerektiğinde; aklımız hemen olumsuza odaklanmaya programlanmış.
Oysa orada mutlaka olumlu şeyler de bulunuyor.

Bunu aklımdan çıkarmamaya ve bundan sonra önce buna odaklanmaya karar verdim. Diğeri zaten 35 yıldır yaptığım şey; ondan bir şey kaybetmem eminim.

İşin en güzel yanı neydi biliyor musunuz? O akşam eve gidip, benim için her katılımcının yazdığı sadece olumlu geribildirimleri okumak. Bu zarfı masama koyacağım ve konuşma yapmam gerektiğinde tek tek o yorumları okuyacağım. Ben dersimi aldım. Çok mutluyum.


Foto:media.photobucket.com

8 yorum:

Adsız dedi ki...

madem konu olumlu geribildirim ben de olumluluk üzerine bir şeyler yazmak istiyorum. hem bloga girdiğim belli olsun, iz bırakayım:)
yeni aldığım bir kararı sizlerle paylaşmak istiyorum bu alanda:
BUNDAN SONRA OLUMLU DÜŞÜNECEĞİM, OLUMLU VEG GÜZEL ŞEYLERE ODAKLANACAĞIM.
bu kararı çok yeni verdim.
gerçi tam olarak hayata geçiremedim ama olacak, yavaş yavaş da olsa pozitif düşünce gücümü kullanacağım, çok kararlıyım, çok hazırım:)
bugüne kadar olabileceklerin hep en kötüsünden başlayıp, iyi olasılıkları hep en arka sıraya koydum. ne kazandım ne kaybettim bilmiyorum ama artık sürekli kötü senaryolar düşünmekten yoruldum..ve bana söylenen o ki, artık yazdığım senaryoları da yaşamaya başladım. yani şansızlık, talihsizlik beni bulur hale geldi, çünkü ben kendimi bunlara yoğunlaştırdım ve de artık olmasından korktuğum olumsuz olayları da bu gereksiz odağın gücüyle kendime çağırıyorum sanki.

aslında taa en başta böyle düşünmekteki amacım, kendimi hep en kötüye alıştırmak, olabilecek şeylere karşı hazırlıklı ve güçlü olmaktı. ama insan ne kadar hazırlıklı da olsa, korktuğu şey başına geldiği zaman, acısını o kadar da azaltmıyor bu ön hazırlık. tahmin etmek ve yaşamak arasında çok fark var. evet, ele güne karşı ani darbeler karşısında güçlü görünmek mümkün oluyor böyle zamanlarda, ama acı aynı acı, içerilerde bir yerlerde gene yaşanıyor, önceden bilsen de bilmesen de..
-tabii ön hazırlık sürecini de külliyen yabana atmamalı, zira A planı yürümezse, B planı devreye giriyor hemen, telaşlanmıyor ve sakin sakin önceden kurgulanan B planı içindeki yeni rolü oynuyor insan.-
ben hiç bişeyi kolay elde etmediğim için, hep ter (kokmuyorum ama merak etmeyin:))ve göz yaşı döktüğüm için kendime böyle bir düşünme tarzı benimsemiştim. zorluklar vardı ve ben çok hazırlıklı olmalıydım. güçlü görünmeliydim. güçlü görünmeyi öğrendim, istersem dik durabiliyorum. e o zaman geriye ne kaldı bu öğretiden bana? hem olmuyor ki be kardeşim bu kadar kötü senaryo kurgusu (dedim kendi kendime)...

o zaman bırakıyorum bu yaklaşımı. ne gelirse allahtan deyip, yaşayacağım bana sunulanı..
ama olumlu düşüneceğim, iyi şeylere güzelliklere odaklanacağım.
sonuç nasıl olur bilmiyorum, ama bir de böyle deneyeceğim. diğer yöntemden alacağımı aldım, güçlü durabilirim, B planları yapabilirim ama artık bundan fazlası, yani hep bir olumsuzluk düşüncesi zaman kaybı..

olumlu yorumcu

Adsız dedi ki...

ben napiim? önden mi yürüyeyim? nerde duriim??

Bilemeyen Aynacı

Adsız dedi ki...

arkamdan yürümeyin, huylanırım:)
yanımda olduğunuzu bilmem için yanımda yürümeniz sanki daha iyi, ama bu durumda da benim elim sağa sola çarpıyor ya, o zaman da sakat bir yerinize gelebilir:)
yoksa siz önden gitseniz de ben arkadan gelsem

ayyyy bilemedim...

kararsız yorumcu

Adsız dedi ki...

ayrıca eli sağa sola çarpan da bendim bunu özellikle senin hatırlaman gerekir, üzerime yürüdüğün için sana çarpıyorum zira, ama galiba sen hissetmiyorsun o da güzel:)

Aslısın dedi ki...

Nesi güzel? Ölmüşüm haberim yok ya da senin elin çok hafif kaldı!
Kim bilir?

Adsız dedi ki...

benim elim sandığın kadar hafif değil, sana kıyamamışımdır:)

yufka yürekli yorumcu

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Aslısın dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.