22 Tem 2010

Bir Tatil Yazısı


Cennetteyim.
Burada sadece huzur, mutluluk, güzel tatlar ve biriktirilmeyi bekleyen anılar var.

Havanın deli nemi ve aşırı sıcağı bile dert değil, ıslanıyorsun ve ıslak kaldığın sürece hiçbir şey hissetmiyorsun.
Deniz içini olumlu olan her türlü duyguyla dolduruyor, ferahlatıyor, kucağında pışpışlıyor.

Sadece deniz ve çocukların sesi, ağaçlar, kitap, dağlarda gezen keçiler...
Başka bir şeye ihtiyaç var mı?
Aslında yok ama piyangodan çıkan bir de arkadaş var. Baktıkça kendimi gördüğüm, dinledikçe kendimi dinler gibi olduğum yeni bir arkadaş. Tatil güzergahımızın bile aynı olduğu, sadece gün farkıyla aynı mekanlara gitme kararı aldığımız birisi. Şimdilik ayrıldık ama iki gün sonra yeniden bir arada olacağız.

Bütün bunların yanısıra tek başıma kaldığım anlarda etrafıma bakıyor ve düşünüyorum.
İnsanların tatil yapmak için seçtikleri yerler ortak ise; başka bir çok ortak yanları olamaz mı? Dinlenmekten, tatilden aynı şeyi anladıklarını, huzur buldukları yeri paylaştıklarını göstermez mi?

Endişeli ve kötü bir ruh haliyle başladığım tatil, içimdeki perdeleri kaldırıyor, endişelerimi hafifletiyor, kararmış ruhumu şeffaflaştırıyor. Uzaklardan aldığım güzel haberler, bu huzura bonus oluyor.

Şimdilik ben gidiyorum, denizle randevum var.


Görsel: Irisz Agocs - Dip

11 yorum:

mehbup dedi ki...

Denizin bana verdiği huzur anlatılamaz.

İyi tatiller,güzel haberlerini alırız:)

B. dedi ki...

Ohh, çok mis!! :)

aslı hayvanı dedi ki...

marmaris selimiye ise bahsettiğin yer, bundan 15 sene önce filan neredeyse insansız, şahane bir köydü. şimdilerde adını çok duyuyorum.

hazır oralara gidilmişken bozburun'a filan da uzanılmalı, etraf tavaf edilmeli. yolun üstünde bile inanılmaz koylar var, tepeden aşağı yuvarlanılmak suretiyle inilen.

zaten marmaris toptan harika bir yerdi ırzına geçilip bütün ormanları yakılmadan önce :( şimdiki resimlerine bakamıyorum üzüntümden.

Adsız dedi ki...

Mutlu tatiller..

Onur Diribaş dedi ki...

Aklıma Horatius'un şu dizelerini getirttin.

"Bilge ol, süz şarabı damla damla,
Bu kısa ömürde bel bağlama boş umutlara.
Daha biz konuşurken bile geçip gitmiş olacak kıskanç zaman
Yaşa doya doya gününü, olabildiğince az güven yarınına!"

Aslısın dedi ki...

Sağol Mehtap, iyi haberleri veririm :)

B.:Senin kızı getiriyorum :)) Şakası bile fena :)

aslım hayvanım: Ormanları ve adı insan olan ama aslında olmayanları düşündüğümde içim kararıyor. Herşeye rağmen hala güzel, bu akşam istikamet bozburun, yarın söğüt falan, hayat bana güzel :)

Syrakusa: Teşekkür ederim, senden bayrağı devraldım işte :)

Onur: İşte budur şu anki halim, bayıldım bu dile geilişine, ağzına ve eline sağlık.

Uyumsuz dedi ki...

Tatilin tadı ve lezzetini anlatmışsın gerçekten. Cittaslowunu bulmuşsun bile :))

Aslısın dedi ki...

Evet uyumsuz evet evet ya, çağırmayın beni, gelmeyeceğim bak :)

B. dedi ki...

Niye öyle diyosun?
Daha gelmeden küstürdün yavrucağızı.

Sen bakma ona minik kız, gel.

Böyle derken senin yerine ben bir tane minik kız getiriyormuşum. aboov!!! :)))

Adsız dedi ki...

Selimiye beyaz güvercin, harika muhteşem bir yer. Selimiyedeki şişko ressam duruyormu abaca? oradaki halk ondan bahsederdi kimdir bilmiyorum ama merak etmiştik, bahçesinde adaçayı zeytinyağı satan teyzelere selam söyle benden,o denizine,mutluluğa,huzura,komik tavuklarına, keçilerine,ineklerine hayran olmuştum. İyi Tatiller canım benim

İstanbul

Aslısın dedi ki...

B., dikkat canım, ben de küstürmüyorum tamam :)

İstanbul: Sağol canım canım, ben ruhumu çoktan teslim ettim, her an o şişko ressam, komik tavuk ya da keçi olabilirim.