Sabaha Selam ve Kutlama...

Haydi bu güzel, güneşli, parlak günü kutlayalım.
Sabaha, Sezen Aksu'nun Serseri Mayınlar filminin final sahnesinde çalan Kutlama şarkısı ile başladım. İçim açıldı.

Yağmur o kadar çok yağdı ve yağıyor ki; her yer tertemiz, ağaçların dalları her türden yeşille dolu, taşıyamıyorlar.
Sağlıklıyım, işe gidecek kadar iyiyim, orada kahvaltı edip, sohbet edebileceğim arkadaşlarım var. Sonra kahve molasında da, öğlen yemeğinde de gülebilirim, konuşabilirim. İşler biraz yoğun ama sorun değil, bugüne kadar bunun kaç katı iş bitirdim, bunlar neden bitmesin?

Ben stres olmadığım ve sakin kaldığım sürece işler de yolunda gidiyor. Ne zamanki ben deli moduma giriyorum, ortalık karışıyor.
Öküz'üm, evet iki gün sonra bambaşka şeyler yazma ihtimalim hep var. O zaman adım Aslı değil başka bir şey olurdu, sen de beni sevmezdin bence.

Eliza'm, hep söylediğin gibi o huysuz kız, böyle günlerin tadını daha çok çıkarmama vesile oluyor. Bu arada bloguna ulaşamıyorum ama ulaşabilenleri engellemek istemedim. Bende (bulunma durumundaki "de", ayrı yazılması gereken dahi anlamındaki değil) maalesef işe yaramayan bağlantıyı koyuverdim.
Detaycılığım üzerimde galiba, o parantez açmak da ne öyle acaba? Ya da yanlış anlaşılma korkum baş gösterdi.

Neyse, sudan çıkmış köpek yavrusu gibi silkeleniyorum vee atıyorum üzerimden korkuları, endişeleri.
Bu benim güzel, ışıltılı, kutlama sabahım. Denizden çıkmışım, ıslak ıslak kahvaltı sofrasına gidiyorum; ayaklarım ılık ve yumuşacık kumlara basarken, içim huzurla doluyor. Saçlarımın ucundan düşen damlalar kumda iz bırakıyor.

Uzaktan simit ve taze ekmek kokusu geliyor burnuma. Sofrada her türden peynir, zeytin, kan kırmızı domatesler ve annemin çayı. Değmeyin keyfime.

Kutluyorum ben, sizin de şerefinize!
La la la la la la laaaa...

Müzik: Sezen Aksu -Kutlama
Görsel: Irisz Agocs - Thank you