7 Eki 2010

Ayak oyunları


Keşke insanlar, hayatımıza kullanma kılavuzlarıyla birlikte gelseler. Bu kılavuz fikrini, birisinden mi çaldım, şimdi mi aklıma geldi, gerçekten emin değilim. Çaldıysam, sahibini hatırlamıyorum, özür dilerim.

Bahsettiğim; sürekli güncellenen, karakterlerinin her türlü değişik özelliğini anlatan, beklentilerini, nerede ne yapacaklarını söyleyen bir kılavuz. Böylece hayal kırıklıkları, yanlış anlamalar, kötü sürprizler olmasa.
Karşılıklı, kılavuzları elden teslim etsek, tokalaşırken. Sonra "aa ne oldu da bu hale geldik?" diye düşünmek zorunda kalmasak. Bu konuda arıza verme ihtimali vardı, ben hak ettim bu davranışı, falan desek kendimize.

Yaşadıkça bilgi sahibi olup, kılavuzun içini doldurmak yerine; baştan bilsek başımıza gelecekleri. Yazıya ara verip, başka bir siteye gittiğimde; şu söz karşıma çıktı: "Eğer herkes başka bir televizyon seti yerine gerçekten barış isteseydi, o zaman barış olurdu." John Lennon.

Aslında kılavuz mevzusunun ortaya çıkışı da bundan. Herkesin hep kendisi için bir şeyler istemesinden, sevdikleri kişiye daha da çok beklentiyle yaklaşmasından. Televizyon seti olmaz da ayrıcalık olur, daha fazla ilgi olur, belli bir durumda hoş görülme olur.

Neyse işte... Hepsinin orta yerinde, insanın bencilliği duruyor. Bu bencilliğin ne boyutta olacağını, bizden neler bekleneceğini, hangi durumda ne yaparsak sonra yaptığımızın bize dert olarak döneceğini kılavuzdan okusak. Onlar da, bizim bam telimizin durduğu yeri bilip, olur olmaz akord etmeye çabalamasalar, çok hoş olmaz mı?

Bana sakın, sürprizler, şaşırtmacalarla dolu hareketli ve heyecanlı hayatınızdan bahsetmeyin. Bir düşünün, kaç kez insanlar sizi olumlu yönde şaşırttı? Kaç kez hayal kırıklığına uğrattı?

Hadi şimdi gidin, bana kullanma kılavuzlarınızla gelin!


Görsel ve Başlık: Ahmet Coka

21 yorum:

ry dedi ki...

ama deneyerek öğrenmek daha zevkli

Sibel dedi ki...

hah işte.. ben de tam bu yüzden doğum saatlerini soruyorum insanların :)
ama yine de ne kadar tanısan da birşeyler yaşanacaksa yaşanıyor, akacak kan damarda durmuyor!

Adsız dedi ki...

Karşımızdakini okuyabilseydik bu feci bir dünya olurdu. Kırıcılıklar konusunda bişey diyemem ama. Kırılmaktan korkmayın çünkü kırıla kırıla kırmayı öğrenirsin. Kediler sürekli tetikte ve tedirgindir. Zarara uğrakamaktan kaçarlar. Sürekli birileri tekmeyi basar değilmi? peki ya köşeye sıkıştıklarında, bunaldıklarında ne yapalar? Birgün öyle bir kırın ki saygı görün. Ama yaşam biçimi haline dönüşmesine izin vermeyin. kılavuzum bloğumdur. Bloğumla bloğuna geldim yazdım.

Onur Diribaş dedi ki...

Bu düşüncene katılmıyorum Aslı'cım. :) Senin bir kullanma klavuzun olsaydı, bir televizyon setinden farkın kalmazdı gözümde. Bırak böyle kalsın, seni keşfedeyim...

Aslısın dedi ki...

Ben istiyorum işte bana ne ya :))

Adsız dedi ki...

benim bi klavuzum olsa da ben okusam ,ama sürekli yenilenmesi gerekir,ben sürekli değişiyorum ,sonra klavuzda böyle demiyordu ama diye bıdı bıdı et di mi ? yok Aslıcım ahanda açtım kollarımı klavuzum falan yok geliyorum sana :))

İst.

Aslısın dedi ki...

İstanbul, yazdım oraya sürekli güncellenecek işte :) Böylece kılavuzda yazıyordu yazmıyordu pazarlığı yok valla bak :) Yok illa kıllı kollarıma koşacaksan, koş tamam :)

Adsız dedi ki...

araya bürokrasi sokmayalım ne o yenilecek,güncellnecek klavuz falan yok istemem ben.Seni %100 tanısam bu kadar sevemeyebilirim,merak etmeliyim,hep keşfedeceğim özelliklerin olmalı,sadece aşk için geçerli değil bence bu, dostluk içinde de gizemler olmalı.
Az çok bilirim seni ne kızdırır.Bilmediğimi de kızdığında öğrenirim,hep güllük gülistanlık mı olacak ilişkiler arada sürtüşmeler olsun sağlamsa devam eder... İst

Aslısın dedi ki...

Aman gidin be, bi huzur vermediniz şurada :) Zaten kılavuzu karga olanın başı boktan çıkmazmış adlı deyiş geldi aklıma :))

Sade dedi ki...

Hahaytttt haftaya kendi klavuzumu hazirlayp yayinlicam sayfamda.. Bakalim ise yariyo mu :) bu arada gorseline hastttaaaaa kaldiimmmmm!!!

ry dedi ki...

ben aldığım hiçbir şeyin kılavuzunu okumam. kurcalayarak öğrenirim.

Aslısın dedi ki...

Sade, hadi bakalım bekliyorum. Görsel aşk ya, bayıldım ben de!
Coka'nın elleri dert görmesin.

Mr. Hayd, ben zaman zaman okurum zaman zaman kurcalarım. İnsanın olsun valla okuyacağım, ant içtim :)

ry dedi ki...

erkeğin kullanma kılavuzu muhtemeln şöyle olurdu;

erkeğin karnını doyur, kumandayı elinden alma, onunla seviş

romantik olsun istiyorsan; onunla sevişme

cimri olsun istemiyorsan; onunla sevişme

sadık olsun istiyorsan; göster ama elletme

...

Hayat_Erkeği dedi ki...

neler olacağını bilseydim yaşayamazdım. İntihar ederdim ^_^

Miles Of Style dedi ki...

so cute...i love spending sunday mornings lying like this in bed with my hubby too!

Aslısın dedi ki...

Mr. hayd, güldüm, gerçekten basit ve doğru görünüyor :)

hayat erkeği, intihara gerek yok ya, valla daha kolay olacak, ne olacağını bilmeyeceksin, olaylar baki, sadece davranışların ön tahmini hazır, gel he de işte :)

Miles of style, sunday pleasure is the best!

CEPAYNASI dedi ki...

Mr.hayd'ın kılavuzuna bayıldım...cidden kılavuz:))
aslı,kılavuzları anlamak için ayrı kılavuz gerekir bilirsin...boşver kılavuz istemekten vazgeç bence:)

Aslısın dedi ki...

cep aynası, bence de mr.hayd haklı :)
İki kılavuz, hiç bilinmezden valla iyidir. Tamam, biraz kızdım da yazdım bu yazıyı ama yine de bir kılavuzu fazla görmeyin bana yahuu :)

Dallama Blogger dedi ki...

Ben, buraya bir yorum yazdım diye hatırlıyorum ama yazıpta göndermemiş olabilirim :D

Bari biraz destek verelim :
@3 haklı beyler

Aslısın dedi ki...

telekinesis, yorum bırakmamıştın ama şimdi bıraktığın iyi olmuş, ben sevindim şahsen :)
Syrakusa haklı peki, o zaman herkes blog yazsın talebim var :)

aslı hayvanı dedi ki...

ya bu medeniyet işi, insan ilişkileri, toplumsal kurallar filan bunlar bize (insanoğlu) ters işler esasen. insan yaradılışı itibarıyle bencil bir varlık (öyle de olması gerekiyor varolabilmesi için) ve medeni olmak uğruna devamlı hayvansal güdülerini törpülemeye çalışıyor. bu cendereler yüzünden de hep bunalımda. daha da kötüye gidecek tabii bu durum.

yani kısacası kılavuza filan gerek yok aslında, bütün insanlar özünde aynı. kendini daha çok sıkanlar ve daha gevşekler var, o kadar :)