Sıkıcıyım işte, hep olması gerekenleri yazıyorum. Şöyle ağzımın tadıyla, gündelik hayatta gösterdiğim; yaramaz halimi buraya yansıtamıyorum. Küfür de ediyorum arada ki; normal Aslı'ya daha çok benzeyeyim, diye. Ama olmuyor işte!
Genel durumuma bakarsanız, her daim kötü öğrenci değilim, aklı başında öğretmen halim de var.
Ama yazmaya geldi mi hemen akıllı bıdık devreye giriyor.
Sanki, kulağıma doğum anında, dedem üç kere "söz uçar, yazı kalır" demiş ve ben hala onun etkisindeyim. Oysa annem "olmadı kızım öyle şeyler, uydurma" diyor. Bence olmuş, yazı kalır, söz uçar, ayağını denk al, halt etme diye kulağımı büküp duran öğretmenim, klavyenin başına geçtiğimde; daha testiyi kırmadan dövmeye başlıyor beni.
Ama öğretmenim, arkadaşlarım da yapıyor, dedikçe daha çok dayak yiyorum. Ağlak ağlak konuştuğum için bunalmayın hemen, bu bloglar, kitaplar, filmler nereden çıkıyor? Herkes bir şekilde sesini duyurmaya çalışıyor.
O değil de, kendini ifade etmek, Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde hangi basamağa denk gelir?
Hah! Bak işte öğretmenim, hatırlamıyorum bunu, hadi dövsene, hem de yazılı beyanım var, yukarıda.
Akıllı bıdık, bilmeyenler için link eklemeyi atlamadı tabii ama olsun, koskoca öğretmene kafa tutuyoruz şurada!
Öğretmenim, bugün okulu asacağım ve o kadar salağım ki; bunu da gelip sana söylüyorum. Beni engelle diye mi yoksa hala dürüstlükten ödün vermek koyduğundan mı? Öğretmensin, anlarsın çocuk psikolojisinden, anlamadıysan da boyun devrilsin, öğretmenim. Ne biçim öğretmensin?
Sınav kağıdımda, bir virgül için puan kırıp, bana yazdığın notta -de'leri -da'ları ayırmıyorsun.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu, öğretmenim? İnsan olan hata yapar, sen de izin ver, düşe kalka büyüyeyim. Aldın en öne oturttun sınıfta, arkadaşlarımın gözünde inek oldum, sayende. Kimse derste benimle konuşmuyor en öndeyim diye, yanımdakiler zaten ağzının içine bakıyorlar. Silgi istemeye bile korkuyorum, çıt çıkarsam yanımdaki at kuyruklu uyuz kız, dehşetle bakıyor gözlerime.
İsyansa isyan bu be, alayına isyan diyorlar ya, işte ondan!
Bundan sonra böyleyim öğretmenim, işine gelirse..
Görsel: Ahmet Coka
18 yorum:
O akıllı bıdığa söyle; ya düşsün şu öküzün de yakasından/bıraksın peşini, ya da bir zahmet daha sıkı sarılsın.. İki arada bir derede olmuyor böyle :/
İçim zıbıdı, dışım efendi.. Olmuyor böyle:P
Devrim... Sinerji... Devrim.. Sinerji...
Akıllı bıdık yanımıza yaptığımız ilk başkaldırı bu Aslı!! Kaydet bu tarihi!!
Öküzüm, 7 kasım 2010 kayıt altına alındı. Kim tutar ulen bizi :))
Eha, ben hiç sıkılmıyorum akıllıdan da bıdıktan da aslıdan da küfürden de ondan da bundan da.. Geçen yazdığın erotikimsi romantikimsi hikaye bilem şahaneydi..
sade canım, Allah razı olsun be, romantikimsi hikaye tanımlaması ise ayrıca şahane, erotikimsi bile diyebilirdik hem ona, ne var :))
Hem de ne erotik.. Gizemli sevgili kestanecinin dudagina yapistiginda var yaaaaa.. Tam bir tahrikasyon vuku buldu diyebilite :)
Güzel bir paylaşım daha. Samimi sözler etkiliyor. Teşekkürler.
Benim dedemde senin deden gibi bahsettiğin şeyleri fısıldamadı kulağıma üç kere ama yaşadığın; toplum içinde davranan ama yine de sen olan Aslı nın davranışları olabilir mi acaba? Bence mümkün:) Bende senin gibi samimi olduğum arkadaş grubumdaymışcasına gibi değilim burda ama yinede yazdıklarım yine benim sonuçta. Sıkıcı olduğun konusunda; düşüncelerini ne kadar etkiler bilmiyorum ama ben kesinlikle katılmıyorum sana bu konuda. Bence sıkıcı değilsin. Yada sıkıcı olduğunu düşündüğün halin buysa gerçek hayattaki seni gerçekten merak ediyorum. Hadi tanışalım;) Ciddiyim:)
sade, gerçekten güldüm buna :)))
alizafersapçı, çok teşekkür ederim beğendiğinize sevindim.
hayat belki bazen, sıkıcı bulmamana sevinirim ve önemserim elbette. Teklifine evet derdim ama yersiz bir beklenti oluşturup, seni hayal kırıklığına uğratmak istemem, ondan hayır diyorum, yanlış anlama :))
:)) Bunu yazan akıllı bıdıktı sanırım:) Beklenti?; sıkıcı olmadığın konusunda hayal kırıklığına uğramayacağımı düşünüyorum. Şu an ki sıkıcı olmayışından daha az sıkıcı olmayışını göreMEMEYİ yersiz bir beklenti olarak görmüyor ve ısrar ediyorum:)
Hayat, akilli bidik ogretmeni cagiriyor, dikkat et canina okur valla;)
as, beni de al yanına çekilmez bu öğretmenler...
Akıllı bıdıklar her zaman hayatımızda olmaya devam edecekler :) İçindekileri filtresiz dışa-vurum konusu aslında okunduğunu bilmekle orantılı sanırım. Benim tek izleyicim olmana rağmen, sen okumaya başladıktan sonra, yazarken senin bunları okuyacak olma ihtimalin de etken oluyor o anki duruşuma, döküşüme, paylayışıma. Ya da senden gelecek yorumları bekliyorum. Beklentisiz olmak, olabilmek nasıl da zor!
Yazarken içimizde tutamadıklarımızı mı fışkırıyoruz, yoksa tutmamız gerekenleri mi atıyoruz... bilemiyorum...
Aslicim senin yazdiklarini okurken elimde kitabim ve cayimla bir koseye kivrilmisim hissi uyandiriyor hep bende, ama her seferinde cabucak bitiveriyor, bu kadar kisa yazilirmi diye kiziyorum sana ;)
syrakusa, hadi gel gidiyoruz rap rap :)
kaan, vallahi öyle bir etkim varsa okumam :) haklısın, insan okundukça tedirginleşiyor sanırım.
A-H, amanın ne güzel hismiş öyle:)
Az öz olsun diyorum da orası bahane, uzatmayı beceremiyorum bir de:))
Aslı, peşpeşe yazacağımız bir öykü projesi başlatacağım, seni de özellikle davet etmek istedim. Senin kısa hikayelerini keyifle okuyorum. Katılırsan ortaya çok güzel şeyler çıkacağına inanıyorum.
Sanat notları, seve seve yazarım, elimden geldiğince. Çok teşekkür ederim.
Abicim (hocam, hacı, aga, müdür, şef, baba) şu yazıları okudukça hem kendimden utanıyorum, hem de kendimle gurur duyuyorum. Ben hayatta böyle tavır takınamam.
sabah sabah dinlediğim şarkıya bak tutti frutti'nin cin cin cin müziğini dinliyorum daha ne diyim.
Aslı, haydi heyecanla seni bekliyoruz. http://sanatnotlari.blogspot.com'a bak :)
Yorum Gönder