21 Oca 2011

Cevap Baktığın Yerde!

Görüntüde, çok şekilsel bir yazı yazacağım. Satırların arasında bahsedeceğim şey kesinlikle şekilsel değil ama ifadelerim görüntü üzerine. İsterseniz söylediğim her kelimeyi soyut olarak düşünüp, şekilsellikten uzaklaştırabilirsiniz. Nasıl okuduğunuza ya da okumak istediğinize bağlı. Neticede kelimelerim iki anlamlı olacak. Kendimi anlatma derdine düştüm, beni yargılamanızdan çekindiğim için.
Bir kadın düşünün. Saçları mat, toplu veya açık bırakılmış fark etmez, genel olarak dağınık görünüyor. Kaşları kalın ama onlar da saçları kadar dağınık, tabiri caizse cımbız değmemiş durumda. Üzerindeki kıyafetler öylesine sadece vücudunu kapatmak için giyilmiş, ne giydiği dikkat çekmiyor, sadece giyinik.

Yanında duran ve orada olduğunu bir şekilde belli eden kızıl saçlı, sesiyle ve konuşmasıyla kulak okşayan, yüz hatları diğer kadından farklı olmayan ama saçlarını tarayıp, düzeltmiş, kaşları kalın olmasına rağmen derli toplu görünen, dudağında belli belirsiz bir parlaklık görünen kadına nefretle bakıyor. Bahsettiğim kadınların ikisine de tarafsız olarak bakarsanız, nefret uyandıracak ya da çok dikkat çekecek bir özellikleri yok. İkisi de karşımda öylece duruyorlar. Kızıl saçlı olan, yanındaki insanlara adres soruyor. Diğeri ise nefretle ona bakıyor. Birbirlerini tanımıyorlar sadece kaldırımda, büfe kuyruğunda denk gelmiş iki kişi.


Kızıl saçlı olana nefretle bakan kadının gözlerinde gördüğüm; onun gibi hoş görünme isteği ve bunu takip eden kıskançlık veya hırslanma. Kızıl saçlı, çok süslü, zengin, bakımlı bir kadın değil, sakın gözünüzde öyle biri canlanmasın. Zengin ve bakımlı kadın ile fakir ve hayatın sillesini yemiş, bakımsız kadın açıklamasına gitmesin aklınız lütfen.

Aralarındaki tek fark, birinin evden çıkmadan önce aynaya bakmış olması ve gördüğü yüzde, kıyafette hoşuna gitmeyen bir şey olduysa düzeltmiş olması. Diğeri ise aynaya uzun süredir böyle bir amaçla bakmamış, o aynaya bakmak yerine etrafındakilere bakıyor.

İçimde güçlü bir duygu belirdiğinde, bazen durur düşünürüm; bu duygulanma halinde; kendime mi bakıyorum yoksa etrafımdakilere mi?
Bazen de sadece etrafıma bakarım ve suçlayacak, hırslanacak o kadar çok şey bulurum ki...

Görsel: Ahmet Coka

25 yorum:

Sibelbek dedi ki...

İtiraf etmem gerekirse, son günlerde kendimden (özellikle görüntümden) o kadar hoşnutsuzum ki, sadece etrafıma bakar oldum...

Sinem Ergun dedi ki...

Muhteşem bir gözlem muhteşem bir özeleştiri malzemesi.
Aslında başkaları bizim için bir ayna sadece, kendimizi görmek için. O kadın da kızıl saçlıya bakarken kendini görüyor ve kızgın bakışları kendine aslında. O an kızıl saçlıyı düşündüğünü hiiç sanmıyorum kendini düşünüp kendine kızıyor bence. Bizimde hep yaptığımız gibi:)

tzygane dedi ki...

kendinde eksik ya da yanlış olduğunu düşündüğün şeyler için (kendine toz konduramadığın için) başkalarındaki düzgün hallerini kötü bilmek...ben de yapıyorum evet, ve yaptığımı fark ede ede yapıyorum. Çünkü yapmazsam değişmek zorunda hissedeceğim kendimi, bu da sancılı olacak. Bırak onlar senin gibi olsun, onlar kötüleşsin değil mi? tra lal lal la...hayat güzel. En az İzmir'in 10 yıl önceki körfezi kadar güzel.

Sibel dedi ki...

Bazen bu iki kadından biri, bazen de diğeri olabiliyorum ben. Dolayısıyla her ikisinin de birbirine nefretle veya özenti ile baktığına çok kez şahit olmuşumdur. İçinde fırtınalar kopan ve çokça bu fırtınanın etkisine kapılanlardanım sanırım. Fırtınalı günlerde aynaya bakmayı unutan, fırtınasız günlerde ise kendini güzel bulabilen.

Emine dedi ki...

belki de kızgın olan da şekle takılmamış ,belki de kadının bir davranışına öfkeli..
kendine ya da diğer kadına kızgın farketmez,etrafa yaydığı enerji bence daha önemli..
en güzeli sinirleri aldırmak, tavsiye edilir :))

Aslısın dedi ki...

Tibet'in annesi, insan hali, her şey geçiyor neticede.

Sanat Notları, sağol arkadaşım. Evet kendine kızıyor ama daha farkında değil bence:)

tyzgane, haklısın bile bile, korka korka...

Sibel, evet ne biriyiz ne öbürüyüz gerçekten. Aynaya bakacak cesaretim olduğu sürece sorun yok.

Emine, sinirleri aldırmak için de içe yolculuk gerekiyor, ayna da orada devreye giriyor, girebilirse:)

ayşegül dedi ki...

güzel tespitler.tebrikler Aslı'm. kendini sevmekle başlar bence kendine özen hali.kimbilir ne kavgası da var ki hayatla acısını kendinden çıkarıyor.hepimize olur ki arada..
öperim:)

Aslısın dedi ki...

Ayşegül, sağolasın, evet gerçekten hepimize olur elbet, az olsun, kısa sürsün:)

esra dedi ki...

Bir amacımız olmadığı sürece salıveriyoruz kendimizi galiba... sevgilimiz varken elimizden düşürmüyoruz aynayı çünkü ona güzel görünmek istiyoruz bir amacımız var.. Sadece bir iş görüşmesine giderken giyilir sanki topuklu siyah ayakkabılar.. Yani durup dururken öylesine bişey yapmıyoruz kendimiz için, sadece kendi için birşeyler yapan insanlara da biraz özeniyoruz kıskançlıkla karışık..

bad-ı saba dedi ki...

Aslı evet itiraf ediyorum sanırım ben hep etrafa bakıyorum:(

ry dedi ki...

ben de çok bakımlı sayılmam. bir yere çıkıp giderken saatlerce ayna karşısında durmam. ama diğer insanlara da özenmem. onlar hakkımda ne düşünüyor önemsemem. onlarsız da ben varım. ben buyum. tarzım bu.

nesrin dedi ki...

Yani ne desem? Ikisi de biziz. Aslinda hep o özenli, bakimli kadin olmak isterim. Ama bazen bunun icin cabalamak umurumda olmuyor. Ama bunu basarabilen kadinlara kiskanclikla degil de imrenerek bakarim. Bakis da önemli gercekten. O kadin benim olani benden almis degil, sadece benim basaramadigimi yapabilmistir. Saygi duymak gerek.

HerbiRenk dedi ki...

Kadın kendine kızıyor, belki farkında belki değil, farkındaysa iyi düzeltme şansı var!
Kadın yada erkek fark etmez kendinin ve yapabileceklerinin farkına varmalı, varmalı ki kimse ile kendini kıyaslamasın;)

Profösör dedi ki...

Herkes kendini bir boy aynasında görmeli derim ben.

Bilge dedi ki...

"Ye kürküm ye" diyen bir hocamız var bizim. Bize hep dış görünüm kötü diye anlatıldı. Bize öz önemli dendi. Bize pek çok öğreti insanın karakteri, düşünceleri, ruhu, insanlığı önemldiir diye bıdı bıdı etti. Gel gör ki içi hazine dolu olsa bile pis bir kutuyu elimize almaya iğrendik. Süperme ndeğilim ki insanın röntgenini çekeyim, tabi ki önce dışına bakıcam diye haklı çıkardık kendimizi. İnsan olmak ne giydiğin, ne sürdüğünle alakalı değil diye öğrettiler. Öğrendik, kabul ettik... İçimizde bir şeyler itiraz etti durdu hep.

İçimizdeki o salih ses konuşurken tüm öğretilerimizle çeliştik. Kavgamız hiç durmadı, hep canımızı yaktı...

"Altın çamura düşmekle olur mu teneke?" diye sordular bize. Cevap vermedik. Utandık. İstedik ki içi neyse insanın dışına yansısın. Kimimiz başardık bunu kimimiz başaramadık.

İşte...

Kızıl saçlı başardı ise içindekini dışına yansıtmayı, budur ona kızgınlığımız. Oysa onlar takdir edilip saygı duyulacak olanlar.

Aslısın dedi ki...

esra, bazen de yapıyoruz be, o kadar hakkımızı yemeyelim:)

bad-ı saba, ben o hep'e inanmıyorum, genelde dersen tamam ama bunu söylerken bile aslında kendine bakabiliyorsun.

ry, bu bambaşka bir kendine bakmama durumu, kendine bakma ve orada kalma hali sanırım.

nesrin saygı duymak ya da istiyorsan aynısını yapmak ama kötü bakmamak asla.

Her bir renk, aynen öyle kadın-erkek fark etmez ben sadece kadını gördüm, onu anlattım, erkek de olsa aynı olabilir tabii.

profösör, evet cesaretle bakabilmeli.

Bilge, ne kadar güzel yazmışsın, ne doğru şeyler söylemişsin, kalbine sağlık.

Sade dedi ki...

Farkettim ki evden cikmadan son kez aynaya bakip nasil gorundugume dikkat ediyorum.. Bakkala giderken geceligimi pantolonun icine sikistirsam bile montun altindan firlamamasina dikkat ediyorum mesela..

Yolda yururken de cogunlukla bir sure sonra unutuyorum kendimi de baskalarini da.. Ancak yabanci bir bakisla kendime geliyorum, sonra ben de baskalarina yabanci bakislar atmaya basliyorum..

Ne sacma aslinda.. Ne kadar ogrenilmis bir durum..

Adsız dedi ki...

buna bi yere kadar psikolojide gözlem deniyo galiba. ama suçlama ve hırslanma aşamasında gözlemden çıkıp başka birşeye dönüşüya.

Aslısın dedi ki...

Sade zaten yaptigimiz oyle cok sey ogrenilmislikten geliyor ki fark edince sasirtiyor insani

X-coach evet gormekten algilamaya gecis. Herkes kendi ic sistemlerine gore algiliyor

Dallama Blogger dedi ki...

ben dış görünüşe bakarım abi o kadar derin adam değilim

Profösör dedi ki...

Biraz da hüznü paylaşalım;;

http://www.youtube.com/watch?v=YB1d0lcQfWc

lady dedi ki...

ben son birkaç yıldır kötü günlerimde pek çok özenir oldum halime/kılığıma.. hani "çok kötüyüm bugün berbat hissediyorum/hissettiğim gibi gözükmek istiyorum" diye hissedersin ya; bu ruh halinden daha kolay sıyrılmaya, daha da içine gömülmemeye yardımcı oluyor..diğer günlerde zaten enerjinle o paspallığı ikinci plana atabiliyorsun.. nacizane önerilir :)

MODA GEZGİNİ dedi ki...

blogunu beğendim.izleyicin oldum canım.sewgililer günü hediye çekilişime bekliyorum:) sewgiler

Aslısın dedi ki...

Telekinesis, tamam abi bir sey demedik:)

Profosor, izleyecegim ve paylasacagim

Moda gezgini, tesekkurler

Aslısın dedi ki...

Lady, kesinlikle katiliyorum sana, bu kotu zamanlarda daha da kotu mu olmayi yoksa kendine iyi olmak icin bir sans vermeyi mi istiyorsun sorusunun cevabi iste