20 Şub 2011

Gerçek ilişki kavramını yitirmeden...


İnsan bir ilişki içindeyken nasıl mutlu oluyorsa onları bir yere yazmalı, aklından ve kalbinden çıkarmamalı.
İlişki boka sardığında, elindeki küçük iplere sarılıp, nasıl mutlu olduğunu unutup, elindekiyle yetinme haline girdiyse; o ilişkiye bir dur demeyi bilmeli. Cesaret gibi görünse de kendisine borçlu olduğu şey budur, gerektiğinde vazgeçebilmek.

İki insanın birbirine duyduğu sevgi ve birbirini mutlu etme kapasitesidir, ilişkiyi yürüten. Beklentisizlik yoktur burada. Olmamalıdır, kandırmacadır bu.

Birisini olduğu gibi sevmek ne kadar mutlu ediyorsa insanı, o kadar bağlanmalıdır ilişkisine. Yalandan, -mış gibi yapmalardan değil, gerçekten içinden gelerek sevdiği, verdiği, gösterdiği ilgiyle seviyorsan birini ve bu, sende bir eksiklik hissi oluşturmuyorsa sorun yoktur. Ne zaman ki karşındakine duyduğun sevgide boşluklar belirir ve bu boşluklar senin kalbini acıtır, işte o zaman gidebilmek erdemdir.

İnsan mutlu olmak, tatmin olmak, hayata ve diğer her şeye devam edebilmek için sever. Sevilmek de ister. Sadece severek mutlu olan bir insan için -ki ben her insanın sevmek kadar sevilmeyi de önemsediğini düşünüyorum- her şeye rağmen sadece verdiği sevgiyle mutlu oluyor, sevdiğinden bir şey beklemiyorsa bana söz düşmez elbet. Böyle sevdiğim işler, insanlar var benim de. Ama hayatım dediğim, birlikte olmak istediğim insan söz konusuysa; onunla mutu olduğum sürece devam ederim.

Ne zaman ki ilişkiler acı vermeye, eksiklikler çığ gibi büyümeye başlar, kaybetmemek adına yalpalamalar, geldiği kadarını kabullenmeler, sonunda hep acıtır ve mutsuz eder. Kaçıştır bu ve telafisi yoktur. O anda kaybedilen hisler, içine düşülen mutsuzluklar, sonra hesap sorarlar bir bir sana.

Aşk, sevmekten aldığın tatmin kadar kendini "bütün" hissettiğin sürece vardır.

Görsel: Ahmet Coka

22 yorum:

Dallama Blogger dedi ki...

yahut benim gibi zift gibi bir çay demledikten sonra küvete donla girip bir sigara yakarsınız.
raad olur

Aslısın dedi ki...

telekinesis, bu sevdikten sonra mı önce mi, ya da raad oluyorsa ne zaman olduğu fark etmez ama değil mi?

Dallama Blogger dedi ki...

sevgi mevgi yok hocum raadlık var

Aylak Kedi dedi ki...

ilişki öyle garip bişey ki bence Aslı'm, sürekli değişiyor anlamı... bir sene önce bile nasıl görüyordum şimdi nasıl.. çok çabuk gelişen bir kavram..

Aslısın dedi ki...

Telekinesis, eyvallah hocum.

Aylak kedim, doğru aslında, sana yettiği sürece var olsun o zaman.

Aylak Kedi dedi ki...

büyüdükçe kavramlar da büyüyordur heralde..

Aslısın dedi ki...

Aylağım, büyüdükçe büyüor veya belki değişiyor, bilmem ki, ben daha çook küçüğüm:)

beni güney koreye uçur dedi ki...

Eğer paranoyaklık ve şüphecilik varsa pek de zarar görürsün .) -bu konuda bir yazı yazmalısın.

Aslısın dedi ki...

Baran, bu konuda uzmanım:)) daha doğrusu uzmandım, yazacak çook şey var, evet gaza geldiğim ilk an yazacağım, sağol.

Emine dedi ki...

"aşk bütün hissettiğin sürece vardır" ..
peki hayatta sadece aşk mı vardır?
hele de bir evlilikteki aşktan bahsediyorsak....
eyvah eyvah :))

Aslısın dedi ki...

Emine, evet sadece aşk vardır, aşk varsa mutluluk vardır desem ileri gitmeiş olmam değil mi?
Yaptığın işe duyduğun aşk, tanrıya duyduğun aşk, arkadaşına, okuduğun bir şeye, sevgiliye, kocaya.
Ay aşkla doldum sayende:))

Emine dedi ki...

hayata hep gülümseyen ben, neden bilmiyorum gözyaşlarım bana eşlik ediyordu şu an..ta ki yazdıklarını okuyana kadar.. ben de sayende güldümm :))
tamam hep aşk aşk aşk...
sevgiler..

Aslısın dedi ki...

Emine, gülsün gözlerin de kalbin de. Gözyaşları bazen iyi geliyor, temizlik için. Evet aşk aşk ve hep gülmek!
:)

beni güney koreye uçur dedi ki...

Yazıyı merakla bekliyor olacağım .)

Eylül Köksümer dedi ki...

çok iyi geldi bana bu yazını okumak, hep kafamın arkasına itiyorum çünkü bu düşünceleri, sonra böyle birisi tane tane anlatınca, sakince düşünmeye başlıyorum üzerinde. sanırım birkaç kez daha okuyacağım, eline sağlık.

Aslısın dedi ki...

Eylül, iyi gelmesine sevindim. Umarım daha da iyi olursun, sen düşündükçe sakince.

Betül dedi ki...

Unutmamak evet unutmamak yaz yada aklında tut. Zor zamanlarda yeterki aklına gelsin. Veya dediğin gibi bitmişse gerçekten. Gerçeklerden kaçmamak gerekir.Hayata devam edebilmenin yolu; hem bir yanın acırken bir yandan da dolu dolu yaşamaya devam etmek ancak kendini tanımaktan, güvenmekten ve kaçmamaktan geçiyor.
Bir de olduğu gibi sevmek Aslı bu bence yetenektir. Karşındakinin iyiliği için onu eleştirmek, ufak tefek şeyleri düzeltmeye çalışmak bazen karşı tarafta acılara sebep oluyor.Beni düzeltmek yerine sadece sevse.Ben hata yapmaktan o zaman daha çok korkarım diyebilir insan.
Herkese sevgiler dilerim:))

Nursel Dokuzlar dedi ki...

Labirentte yolumu bulmam için ipuçları veriyorsun değil mi bana? Evet, evet kesin öyle.

Eline sağlık.

Aslısın dedi ki...

Betül, düzeltmek yerine sevmek, bak bu da bir yazı konusu be:)sana da sevgiler:)

Nursel, sen yolunu bulursun zaten, hiç merak etme arkadaşım.

Adsız dedi ki...

Miles Davis'e sorarlar :Aşkınız sizi aldatsa?

- Bir sol minör yedili üflerim olur biter!

Biten aşka da la majör yedili üflemek lazım.

Sibelbek dedi ki...

ama bizler gitmeyi bile beceremeyiz genelde. korku duyarız tekrar sevmekten ya da artık gitmek gerektiğini söylemekten...

Aslısın dedi ki...

Syrakusa, bu da jargona girsin o hal, her ne kadar terminolojiyi anlamasam da:))

Tibet'in annesi, korku bütün kötülüklerin başı.