11 Şub 2011

Ufffffff!!!


Daha nereye kadar yazdıklarımı saçma bulup, taslaklarda çürümeye bırakacağım?
Nedir bu yazma kabızlığı? Her halim gibi ortayı bulamıyorum. Ya bir günde on kere yazmak istiyorum ya da yazamıyorum da yazamıyorum...
Başlayıp da bıraktığım yazılara üzülüyorum. Öksüz çocuklar, orada öylece duruyorlar ama anaçlıktan yoksun kalmış ruhum, onlara da hadi gidin be, diye çemkiriyor.

Bak bu yazdığım da taslaklara gideceğe benziyor. Size ne benim saçma salak ruhsal bunalımlarımdan? Mesaj kaygım mı vardır nedir, blog benim değil mi, salak malak yazarım işte diye kendime telkinde bulunsam da, okuyanın yerine koyuyorum kendimi ve belki de sizin düşünmeyeceğiniz şeylerle kendime eziyet edip duruyorum. Aman bunu da açıkladığım pek iyi oldu, eminim siz meraktan ölüyordunuz ve hatta bu açıklama olmasa kendinizi sudan çıkmış balık gibi hissedecektiniz. Değil mi?

E hala da okumaya devam ediyorsanız ya eskiden verdiğiniz krediden ya da bu yazı nereye gider merakından. Ya da belki beni sevdiğinizden, okuyorsunuz ki; tercihim budur belirteyim. Evet okuyucu sana sesleniyorum, sev beni be! Önce sen kendini sev kızım demeden sev işte, ne var? Sevgi güzel şeydir, insanın içine iyi duygular yükler. Sen de iyi duygularla yüklenmek için bugün beni seviversen, olma mı?  Bak bak, nasıl da tribünlere oynarım, fırsatını bulunca, görüyor musun? Alkış da isterim arkasından, utanmadan. Bir de bunların farkındayım ayağı ile seni yiyorum okuyucu, anlamadın mı yoksa?

Bugün çok büyük bir dangalaklık yaptım, onu anlatmamak için böyle çeviriyorum kazı, çaktırma. Çok üzüldüm, düşüncesizlik ettim. Yaptığım eşekliğin farkına bile varmadım üstelik; bana söylenene kadar. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü, özür diledim ama neye yaradı, bilmem. Kızgınım kendime, duyarsızlığıma. 

Şşş eğer okuyorsan bu yazıyı n'olur affet beni, bir daha yapmayacağım söz!

Görsel: Ahmet Coka

23 yorum:

Judy Abbott dedi ki...

sen duyarsız olamazsın kuzucuk, düşündüğün kadar fena değildir durum.

ben de akşam tam çıkmazdan evvel patrondan bi araba laf yedim, çıkamadım kaldım, oh yaleppim, ama adam haklıydı ben de "haklısınız benim eksikliğim" dedim . tam zam zamanı, ne bahtsızım, ne şanssızım ühühühüü
ama öyle deyince adam pamuk gibi oldu bari kin tutmuyo neyse.
umarım sen de benim gibi affedilirsin:)

üzülme güzel insan:)

Meral Erdoğan dedi ki...

ben sen cok seviyorum aslicim :)

Aslısın dedi ki...

Judy, sensin güzel insan:) valla yaptım be, kaçarı yok, evet umarım affedilirim:(

Meral, burada duygusallaşmak istemem ama çok tatlısın ya, ben de seni seviyorum, sanki her gün görüyor ve tanıyorum seni.

ilnevyA dedi ki...

Sadece sana olmuyor ya bu. Hepimize zaman zaman olan bir şey olur öyle :)

Karōshi dedi ki...

yakaladığım andan itibaren okuyorum.. saçma sapan da yazmıyorsun ayrıca.. uzaktan seviyorum seni ben de.. taslaklarda çürüyen yazılar kardeşliği kuralım.. öksüz olsalar da kardeşsiz kalmasınlar.. benim de çok var öyle öksüzüm.. sen benim öksüzlere sahip çık.. ben de seninkilere:) ya da..

Adsız dedi ki...

ne dicem bak,
yaz, sonra taslaklarda kalsın.
bi süre sonra bir daha geç üzerlerinden.
böylece ortaya domates böttürmesinden hallice bişey çıkar :O

tuba kodamanoğlu dedi ki...

Aslıcım,
seni seviyorum...
Emin ol, yaptığın vicdanı farkedince, bahsettiğin diğer kişi de aynı şeyi hissederek cevaplayacak: seni seviyorum!

CEPAYNASI dedi ki...

kendine haksızlık ettiğini düşünüyorum...
bu arada seni,yazılarını gerçekten sevdiğimi de belirteyim:)

Adsız dedi ki...

ben sevdiğimden okudum, ne kadar şanslısın ki yanlış yaptığını söyleyebilenler var sana.

kırk yılda bi okuyan Aynacı

esra dedi ki...

ben de bu konuya değindim bugün az da olsa :) bazen yazacağım, ya da yazmaya yeltendiğim yazıların bir benzerini senin blogunda görüyorum. Aynı ruh hallerindeyiz bu aralar galiba :)

ry dedi ki...

affetmek büüyk bir erdemdir, eminim bu erdemi gösterir o kişi.

sen içinden gelni yaz. bu kadar takipçin var; yazılarını sevmeseler seni takip etmezler. belliki halden anlayan kişileriz.

Emine dedi ki...

özrünün kalbinden geldiğine inandırabildiysen, affedilme şansın olacağını umuyorum..
taslaklara gelince yavaş yavaş yayınlarsın, fazla yazı göz çıkarmaz :)
okuyucun seni seviyor Aslı...

Aslısın dedi ki...

Arkadaşlar, galiba bunun için yazıyorum, vallahi de billahi de duygulandım ya, çok teşekkür ederim, gerçekten.

Eleştirel Günlük dedi ki...

Blogu "guzel yazma" kaygisindan kurtulmak icin yazmaya baslamistim. Cok ozgurlestirici buldum. Yazdiklarimin hepsi sonucta benim. Kimseye hesap vermek zorunda da degilim. Herkesler sevmek zorunda da degil...Kurtul zincirlerinden. Yaz icinden geldigi gibi...

Adsız dedi ki...

Sevimli ve isten olmus. Sevdim.

Adsız dedi ki...

Ben senin o herkesi seven yanını seviyordum ama herkeste olur bu sevemeyen ya da sevemiyorum denilen oyunlar... Kendini kandırma da sen kendini seviyorsun; ama bir şeyler olmuş sinirlenmişsin bu bir sana olmuyor ki inan şu bir hafta da bana neler olmadı; fakat hayat her daim mutluluğu geri çağırır. Ayrıca biz seni her halinle seviyoruz.

Nursel Dokuzlar dedi ki...

ben de sevenlerdenimm ve sonuna kadar da bu yüzden okudum.

Biline! :)

Aslısın dedi ki...

:)) Eh ben iyileştim sayenizde.

bad-ı saba dedi ki...

olur olur Aslı arasıra böyle şeyler. İnsanız hata yapabiliriz, ki yapıyoruz çoğu zaman. Zamanla olgunlaşacağız unuttun mu: "hamdım piştim yandım".seviyoruz seni biz:)

Sibelbek dedi ki...

ben seni çok seviyorum. seni geç keşfettiğim için de kendime çok kızıyorum!

Meral Erdoğan dedi ki...

iyi bosladin yine aslicim :( bak 4 gun olmus... asli'yi ozledim.

Mehmets dedi ki...

her zaman yazınız efenim

Erkek dedi ki...

Bence rahat olun kasmayın hiçbirşey için..en son ben öyle yapmaya başladım..boşverin.herşeyi.