Çocukluğumdan beri annem, hislerimi belli etmememden yakınır. Bir ara duygusuz derdi neyse sonra duygu yoğunluğumun farkına vardı da haksız tespitten beraat ettim.
Neden bilmem ama belli etmekte çok zorlanırdım duygularımı. Çok sevdiğimi, çok özlediğimi, çok üzüldüğümü. Kimse de duygusallık kötüdür diye öğretmedi ama sanırım insanın doğasında oluyor böyle şeyler.
Büyüdükçe öğrendim duygularımı ifade etmeyi, gerekiyorsa insan içinde de olsa ağlamayı. Ama hala sınıfı tam notla geçemem. Bazen birisini çok özlerim, arayıp söylemem, her gün düşünürüm, onun ruhu duymaz. Ben kendi kendime yaşarım, çok nadirdir bir mesaj attığım ya da aradığım.
Bazen bu halimi bilenlerle karmaşa yaşarız. Artık özlemiyorsam, özlüyorum da söylemiyorum sanırlar, sevgim azaldıysa hala aynıdır diye tahminde bulunurlar. Ya da gerçekten çok severim ama ruhları duymaz.
Ama bütün bunlar kimin suçu?
Tabii ki benim. Özlediğinde özledim demeyi, sevdiğinde seviyorum diyebilmeyi bilmek gerek.
Sözsüz iletişimin dolambaçlı yollarından medet ummak saçma.
20 yorum:
Keşke zihin okuyabilseydik.
Ama en güzeli kapalı kutunun devrinin bitmesi. Sevdiğimizi ve özlediğimiz haykırarak söylemek. Sevgiler.
mehtap, zihin okumak biraz korkutucu gelmekle beraber benim çevremdekilere dekoder lazım oluyor ara sıra:)
Son cümlelerine katılmamak mümkün mü?
Sevdiğimizi söylemek sevdiğimize sorumluluk vermekmiş. Şu an aklıma gelmeyen bir yazara ait bu düşünce. Doğru sanırım. Çünkü biri bana sevdiğini söylese ne diyeceğimi ne yapacağımı şaşırırım :)
bende de tam tersi kontrol edememekten şikayetçiyim hemen ağlamaktan sulu gözlü olmaktan keşke senin gibi olabilsem
Meral, güzel söz. Duyduğunda sadece gözlerinin dibine kadar bakmak yeterli diyeceğim ama yine sözsüz iletişime geçtim bak:) yok olmuyor ya:)
efe ile hayat, sulugözlük bende de başladı ama en olmadık zamanlarda çok fena bir şeymiş.
Kendi blogumun başlığını görünce dedim ne oluyor? Benim adıma benim bloguma birisi yazı mı gönderdi :)))))
ilhan :))) sana yazmış gibi olmuş:)
bu konuda yalnız olmadığını bil canım ;)
öpüldn ;)
Sen benim dünyamsın diyen bir babanın kızı olmama rağmen annem ve çevremde aynı dertten muzdaripti.Ne sevdiğimi söyleyebilirdim ne özlediğimi,doğru dürüst özür bile dilemezdim. Sonra eşimle tanıştım bana bu konuda çok yardımcı oldu hatta o kadar yardımcı oldu ki yolda geçenlerin kolundan tutup heyyy sizleri de seviyorum ben biliyor musun diyeceğim nerdeyse:)))
Sevdiğini, özlediğini söylemek artık inanılmaz bir hafiflik veriyor bana.Hele de karşıdaki insanın tebbessümü neşeme neşe katıyor.
sözsüz iletişimi ve hisleri herkes anlayamaz, empatiden yoksun kişler ise hiç anlayamaz..bence bunu biraz aşmak için çabalamalısın söylemek ve geri dönüşünü görmek seni daha mutlu edecektir eminim:)) gerçi sen bunları biliyorsun nedense yazmak istedim:)
bazen kelimelerle bile ifade edemezken,altı boş kalabilirken kimi zaman sözlerin bir de telepati diyorsun, düşünemiyorum Aslı :)
ben senin sevgini ifade eden yönünü gördüm, valla şanslıyım galiba :D
bak devam etmezsen şüphelenirim bundan sonra kendini açığa verdin :)
Pinar gosterelim ama yaa;)
Ayla gosterdiginde sahane oluyor degil mi;)
Meyra uygulamaya calisiiyorum basaracagimm;)
Eminee sen o gordugunun kac kati var iceride biliyor musuun;) canim arkadasimsin iste;) ohh yine yaptim!
Sonuna kadar katılıyorum bende söyleyemeyenlerdenim :((
Söylemek yazmak gibi olsa keşke. Diyemediğim ne varsa yazar saklarım, yazar yırtarım.
Utku'nu annesi, aslında söylediğimde daha çok mutlu olduğumu gördüm, denemeye değer:)
Nehir İda, evet yazmak çok daha kolay geliyor ama okuyacak kişiye yazmak da zor:)
seni seviyorum ve hergün özlüyorum, of gene sevgiliye mesaj gibi oldu. sen bilirsin beni anlarsın tonunu.
Deli kiz ;) anladim tonunu severim senin:)
kesinlikle yalnız değilsin :)
-
hemera
hemera:) bütün kızlar toplandık adlı şarkıyı söyleyeceğim birazdan:)
Yorum Gönder