İnsanları sevme şeklim tuhaf. Sürekli görüşmeleri, buluşmaları sevmem, tembelliğimden. Önceden planlı görüşmeler, bir şekilde içime sıkıntı verir. Ama görüşmesem de çok sevebilirim, bir insanı ben. Görmem gerekmez sevmek için. Buna bir sürü eleştiri getirebilirsiniz, kabulümdür ama dedim ya, sevme şeklim tuhaf.
Son on, belki de on beş kezdir, asansörde, yolda, döner kapılarda, karşılaştığım ve "aa merhaba" ve "hadi hoşçakal"ın arasına iki dakikada, bir sürü şey sıkıştırdığımız bir arkadaşım var. O benim gibi tuhaf sevmiyor ve uzun süre çok itişip, kakıştık bu çirkin huyum yüzünden. Onu sevmediğimi düşündü, ona anlatmaya çalıştım ama ikna edemedim, tuhaflığımı.
Aradan iki sene geçti, ikna oldu. Az önce çok güzel, kısacık bir mesaj atmış bana: "Beni seviyorsun ve hissettiriyorsun. Hiç buluşmasak da. Buna öykü yazılır. Tembel olmasam."
Bir kaç saat önce yine saçma bir karşılaşma ve vedalaşma yaşadık, iki dakikada bana kitap önerdi, tam kitapçıya gidiyordum, aldım. Bu arada öyle şapşal görünüyordu ki; öpüverdim yanağından. Lûgatımda, şapşal da çok iyi bir anlama geliyor, laf aramızda.
Ben böyleyim diyerek, işin içinden sıyrılmak istemiyorum ama bu konuda kendimi değiştiremiyorum da. Telefonla konuşmayı da hiç sevmem. Yani çekilir yanım yok ve arkadaşlarım, ne deseler; haklılar.
Beni böyle kabul ediyorlar, biliyorum. Önce bir kaç sitem sonra gerçekten anlayış geliyor.
Teşekkür ederim, beni "bana" rağmen sevdiğin için.
19 yorum:
Ahahah ben de seviyorum bak seni :-) öperim
Seni sevdigimi biliyon dimi :))
Bende pek farksız değilim =))
Hele telefon konuşmalarını cok gereksiz buluyorum. Gradan bell elime geçse belini kırsam =Pp
Nesi tuhaf bunun? Vıcık fıcık olmadan; gerektiği kadar ve gerektiği yerde. Anlayan anlar anlamayan, anlayana sorsun o anlatır.:)
ben bu "tuhaf"lığını seviyorum...
tuhaf tuhaff sev beniiii =)))
;))))
sevgi geçisi sağlanıyorsa Aslı'm şekil önemini yitiriyor..ki öyle tecrübeyle sabittir :)
al benden de ...hele telefon dediler sanki beni boğuyorlar..boşverelim kalpler yakın olsun...
pilli, ben de öperim ne var:)
vili vili bilmiyorumm:))
hayat erkeği, kırsana nolur kırrr:)
avram, ilk defa benden yana oldun, ağlamak üzereyim durr:))
pınarcıım, başka türkü elimden gelmez kii.
emineciğim, evet gerçekten sabit:)
bahar dallarım, bence de ya. telefonda aynen ben de boğuluyor gibi oluyorum.
dun gece okudun postunu, o iki dakika karsilastigin insanlari kiskanarak uyudum... ruyama geldin aslim. cocuklugumda ilk kez yuruyen merdivenlere bindigim "esnaf sarayi" denen yerin doner kapisinda karsilastik. avcuma inciler biraktin ve o merdivenlere yurudun. arkandan baktim sana... cok guzeldin. seni cok seviyorum...
Önerdiği kitap neydi acaba ?
benim bloğuma üyesin, nadirde olsa yorum bırakırsın ve en önemlisi hiç karşılaşmadık (2 dakikalığına bile), tanışmadık..şimdi bu durumda sen beni seviyor musun en tuhafından?? :))
olması gereken de bu olmasın sakın???
Görmeden sevdiklerimdensin memnunum halimden gerisinden bana ne dimi ama:))
bende de 2-3 yıldır evde falan buluşamama vakit geçirememe, kısa sohbetlerle türk kahvesi içimiyle hoşsohbet durumları sevme halleri peydah oldu....böylesi daha iyi sanki az ve öz
meral, şu yazdığını kaç kez okuduğumu bimiyorsun. ben de seni seviyorum, en yakından.
mrna, leyla erbil'in kalan adlı kitabı
cemre:))) en tuhafından elbettee:)
maya, neden hiç bu açıdan düşünmedim?
krakerimm, evet ya evett.
marla, galiba her şeyin azı, özü güzel be.
gerçek sevgidir girişteki söylenenler...
gabriel, gerçekte seviyorum evet. senin gibi düşünse herkes, ne de tatlı olurdu:)
ben de bu ara net olarak insanları sevememeye başladım, benim halim ne olacak peki?
ben de sevdim seni,yapmacık ve yakın olmak,uzak ve içten olmaktan iyidir diye düşündüm..
Yorum Gönder