21 Kas 2012

Kafabimilyon

Kendisine bile itiraf edemedikleri yüzünden, saklanmayı seçen insan. Sürekli saklanan, benliğinde kabul edemediklerini, sert bir mizacın, kendine aşırı güvenli görünmenin altına süpüren ve yok sayan adam. 

Böyle bir insanın, gece olup da kendisiyle kaldığında neler hissettiğini, kafasından ne tür düşünceler geçtiğini, çok merak ederim. Belki, yalnız kalmaya dayanamamaktandır, bu kadar sosyalleşmesi. Belki de bütün bunlar yanlış tespitlerdir ve ben aslında kendimden bir şeyleri, başka bir adam üzerinden anlatıyorumdur.

O kadar emin değilim ki hiçbir şeyden! Tanımlamalardan, saptamalardan kuşkuya düşmek, insanı ne çok yoruyormuş. Anlamaya çalışmaktan vazgeçip sadece kabullenmeyi öğrenene kadar tabii. Bu aralar, aklımdan hep bunlar geçiyor. Olduğu gibi almak ve kabul etmek. Anlamaya çalışmadan, üzerine etiketler yapıştırıp, çekmeceye koymadan. Nasıl zor, bir deneyin anlayacaksınız. 

Oysa ben, insanlara bakıp neyi neden yaptıklarına kafa yormayı, sorular sorup cevaplarıyla sonuçlara varmayı, ne çok severim. Kafa mesaimin %80'i bu eylemlere ayrılmıştır. Şimdi sen al bunları, at bir kenara ve sadece bak, gör ve yaşa. O kadar. İsimlendirdiğin an, kölesi oluyorsun her bir düşüncenin, duygunun. Sanıyorsun ki kontrol ediyor, yönetiyorsun. Ama yok öyle bir şey. Tam tersi kontrol altına giriyorsun.

Bu aralar, bunlar var aklımda. Şimdi bu yazdıklarımdan belki kast ettiğim belki de hiç kast etmediğim bir şeyler çıkaracaksınız. Anlamaya çalışmadan, sadece size sunulan bir tabak kurabiye gibi davranın, yazdıklarıma. Tadına bakabilirsiniz, elinizi sürmeden tabağı geri gönderebilirsiniz. Ben bile, kendi yaptığım kurabiyeleri ne yapacağımı bilmiyorum.

Yazının başında bahsettiğim adama ikram edip onu dinleyebilirim. Ya da o olmayan adamı unutup kurabiyelerimi tek başıma yiyebilirim. Yanında da çay olabilir mesela?




16 yorum:

Onlyvili dedi ki...

Karisa karisa duzelecek ki bence.. bu kadar bimilyon olma durumlarini duzeleceginin habercisi diyorum.

Unknown dedi ki...

İnsanın ön önemli özelliği davranışlarının önceden kestirelemez oluşu. Her insan ayrı bir dünya ve herkesin dünyası birbirinden farklı.Genellemeler, tanımlar yetersiz kalıyor insanı anlamakta. Doktorlar hastalık yok hasta var diyorlar artık, çünkü tuz tansiyonu yükseltir diye bilinir ama benim düşürüyordu mesela. İnsanların davranışları da öyle, birini güldüren bir olay bir başkasını ağlatabilir.
Uzattım, güzel bir yazı. Tebrikler

Sokak Kedisi dedi ki...

Aklınla yapacağın yorumu bırak, sadece hissettiklerine bak kuzum.

Kurcalamadan emniyette hissetmeyenlerdenim ben de. Ama kurcaladığım herşeyin de tadını kaçırdım şimdiye kadar. O yüzden hissettiğim herşeyin gerçek olduğuna inanmayı seçtim.

Sen çay al ama benim kurabiyenin yanına bi kahve koy, geliyorum ;)

vernonsullivan dedi ki...

aslında üzerine çok düşünülebilecek, kafa yorulabilecek bir yazı ama ben sondaki tavsiyeye uyup kurabiyelerin keyfini çıkarmayı tercih ediyorum bu seferlik...
eline sağlık, çok güzel olmuş.

Onur Diribaş dedi ki...

Sen günbegün değişirken, karşındaki insan da aynı şekilde değişiyor. Bu durumda bir insanı ne kadar ve nereye kadar anlayabilirsin ki? Ya da ne derece onunla empati kurabilirsin? Yeri geldiğinde elbette birbirimizi anlamaya çalışmalıyız ama bazen de karşımızdakini anlayamadığımızda, onu olduğu gibi, göründüğü gibi kabul etmeliyiz. Bu dengeyi o şekilde kurmalıyız.

mehbup dedi ki...

Tam onikiden vurmuşsun.
Kurabiyeler nefis bu arada :)

Aslısın dedi ki...

iste öyle arkadaşlar, çok da lafım yok galiba. ben kurabiyelerimi yiyeyim:)

Parpali dedi ki...

Çaya da kurabiyelere de hayır diyemem ben :)

Unknown dedi ki...

çay ve kurabiyeler kurtarmış gibi yazıyı.. ikramı iyi düşünmüşsün aslısın.. tatile falan mı ihtiyacın var?

Adsız dedi ki...

offff!

Kakuleninbebekleri dedi ki...

bayıldım :)

Sitare dedi ki...

çay kalabalıkların işidir
kahve ise yalnızlık sever demiş atalarımız mı twitter fenomenlerimiz mi bilemedim şimdi:)

derin bakıyorsun,üstten değil.üstten olsa rahatça yatar uyursun geceleri.ama yok sen ve ben gibiler sebep sonuç ilişkisine ,insanların ağzından mı kıçından mı konuştuğuna takıkgiller familyası olarak huzur muzur bulamadan göçeriz buralardan:)

ah bi deli olsam dedi ki...

bi çay ve bi kurabiye alabilir miyim Aslı?:)

zeze dedi ki...

her okuduğumda mükemmel bir tat bırakıyor yazılarınız...

kurabiyelerden mi bilmem bu en leziziydi sanki:)

ellerinize ve kaleminize sağlık...

sevgiler...

Unknown dedi ki...

bu insan benim.

Unknown dedi ki...

anlatilan insan benim. maalesef ki ben..