Gecenin sessizliği, yalnızlığı. Seviyorum seni.
Ağladığım, düşündüğüm, uyuyamadığım anlarda, sana lanet ediyor olabilirim ama sen biliyorsun. Aslında sana değil kızgınlığım, o zamanlarda da.
Sessizliğini seviyorum ama müzik dinlemeyi de seviyorum. Sen her şeyin üzerini örtmüş, bütün sesleri içine hapsetmişken, müzik de başka geliyor kulağıma. Etkisi artıyor, içime işliyor.
Sonra uykuya daldığımda bana getirdiğin rüyaları da seviyorum. Bazen hatırlamıyorum ama iyi bir hisle uyandığımda biliyorum ki; sevdin beni gece, iyi davranmak istedin bana.
Yalnızlığı sevenler, seni de severler, değil mi gece? Güneş enerjisiyle çalışıyor olsam da kıskanma. Senin tadın, verdiğin his bambaşka. Sarhoş olmak da, dans etmek de, sevişmek de başka, sen her yeri siyaha boyadığında.
Bugün güneş öyle güzel battı ki; kıpkırmızı, sakin. Sana hoşgeldin der gibiydi. Sahi, aranız nasıl onunla? İtişip kakışıyor musunuz, yoksa kibarca birbirinize mi devrediyorsunuz zamanı?
Bence iyi geçinin gece, huzursuzluk sana hiç yakışmıyor.
6 yorum:
Gecemidir insanı hüzünlendiren, yoksa hüzünlenmek için geceyi bekleyen diye bir söz vardı o geldi aklıma. Yüreğine sağlık çok güzel olmuş...
ah şu geceler olması gündüzler nasıl geçer
gece ve gündüzün arası nasıl bende bilmiyorum ama gece hakkında yazdıkların çok gerçekci ve etkileyici,bir başka oluyor insan geceleri.kendine zaman ayırabiliyorsun enazından düşünmek için; iyi yada kötü,güzel yada çirkin,mutlu yada mutsuz,kendin, kendinle konuşup kendini yalnız hissetmiyorsun...
cute, sağol canım arkadaşım.
patrick, ikisi de lazım işte.
hatice, katılıyorum sana, evet.
neden geceyi bekler insan kendiyle, düşünceleriyle hesaplaşmak için?? karanlıkta gelir tüm vicdan hesapları sonra gün ışıdığında temizleniriz sanki :))
cemre, gece iyi hesaplaşırsak, gündüz temizleniriz elbet:)
Yorum Gönder